Bilişim devriminin insanlığa yansımalarını kuramlaştıran Kanadalı düşünür Herbert Marshall McLuhan (1911 - 80) "Dünya global bir köydür" demişti 1960'lı yıllarda...
Ben de dün McLuhan'ın "Global köy"ünde bir gezintiye çıktım dün...
Önce Mısır'a uğradım... Bu ülkenin Sisi darbesi ile devrilip zindana atılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi idama mahkûm edilmişti...
Daha sonra global köyün bir diğer semti olan Lüksemburg'a uzandım. Bu ülkenin 42 yaşındaki Başbakanı Xavier Bettel ile erkek arkadaşı Gauthier Destyaney'in nikâh törenlerini, komşu Belçika'nın Başbakanı Charles Michel'in de aralarında bulunduğu bir davetli topluluğu kutlamaktaydılar.
Daha önce de İzlanda'da dönemin kadın başbakanı Johanna Sigurdardottir, kadın arkadaşı ile evlenmişti. Global köyde gezinirken Endonezya'ya da uzandım...
Burada da asker veya polis olmaya aday kadınlara bekaret kontrolü yapılıyordu.
Endonezya Genelkurmayı'nın bir sözcüsü, bekaret kontrolünün ülkenin güvenliğine ilişkin bir mesele olduğunu söylemekteydi.
İnsanlar ve köpekler
Global köyü kuşatan denize bakarken, teknelere binip ülkelerindeki iç savaşlardan canlarını kurtarmak için kaçan on binlerce insanın çaresizliklerine, bunlardan çoğunun devrilen teknelerden denize düşüp boğulduklarına tanık oldum. Ama bu köyün her semtinde hayat böylesine değersiz değildi...
Ünlü aktör Johnny Depp özel uçağı ile Avustralya'ya götürdüğü "Yorkshire Terrier" cinsi iki köpeğini karantinaya sokmadığı için bu köpekler itlaf edilecekken, Depp bu köpekleri yine özel uçağı ile Avustralya dışına çıkartmıştı.
Avustralya'dan Pakistan'ın Karaçi'sine geçtim. Burada da belediyenin zehirlediği yüzlerce köpeğin cesetleri, kentliler görsün diye bir meydanda sergilenmekteydiler.
Semtler ve farklılıklar
Bu köyün "Ortadoğu" denilen semtinde teröristler din adına antik eserleri ve hatta kentleri tahrip ederlerken, Amerika diye bilinen semtindeki müzayedede ise bir resme 160 milyon dolar ödeniyordu.
Bu "Global köy"de gördüklerim kafamı karıştırmış, beynimi yormuştu...
CD-çalara Orhan Gencebay'ın "Batsın Bu Dünya"sını koydum. McLuhan'a ancak Orhan Gencebay'la cevap verilebilirdi...
Batsın bu dünya
"Yazıklar olsun, yazıklar olsun/ Kaderin böylesine, yazıklar olsun/ Her şey karanlık, nerde insanlık/ Kula kulluk edene yazıklar olsun./ Batsın bu dünya, bitsin bu rüya/ Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun/ Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler/ Hasret çeken gönül, benim mi olsun/ Şaşıran sen mi yoksa ben miyim bilemedim/ Öyle bir dert verdin ki, kendime gelemedim/ Çıkmaz bir sokaktayım, yolumu bulamadım/ Of...of...of...of...of..."