Eğer kasetle CHP'de Deniz Baykal'ı devirmek ve yine kasetle MHP'nin önde gelen isimlerini tasfiye etmek mümkün olmasaydı, aynı senaryonun Meral Akşener'e de uygulanması gibi diğer bir sapıkça girişimden söz edilebilir miydi?
Aslında ayıplı yöntemlerle siyasete yön vermeyi tasarlayanların en büyük kaset projesi, Fethullah Gülen'in "Beddua kaseti"ni televizyonlarının ekranlarına taşımaları olmuştur. Söz konusu kişinin gözlerini devire devire ve takkesini ite çeke "Ocaklarına ateş düşsün" benzeri söylemlerini içeren kaset, bu yapılanmanın "Terör Örgütü" kapsamına girmesine dayanan bir süreci başlatmıştır.

Keşke teslim olmasaydı
Aslında bütün bu olup bitenlerden en fazla ders alması gereken kişi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmalıdır. Keşke seçim öncesinde MHP'nin önde gelen isimlerini hedef alan kaset komplosu karşısında "Sizi gidi sapıklar ... Siz ne özel hayatın gizliliğine, ne de ailelerin dirliğine önem verirsiniz. Alın kasetlerinizi, münasip yerlerinize sokun" diyebilmiş olsaydı. Ama bunu yapamadığı gibi, "Pensilvanya Örgütü" karşısında suspus olmayı yeğ tuttu.

Akşener portresi
Meral Akşener'i ben de, Türk kamuoyu da yıllardır tanıyoruz. Hem siyasi cesarete hem de sadakat duygusuna sahip bir insan olduğunu 28 Şubat post-modern darbesi döneminde hepimiz gördük. O dönemde cuntacıların İçişleri Bakanı olan Akşener'i hangi ifadelerle tehdit ettiklerini hatırlamaz mısınız? Hatırlayamayanlar için siber belleğimiz Google'dan aktararak hatırlatayım...

Kazığa oturturmuş
"-28 Şubat sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e bir general tarafından 'Gelirsek o kadını yağlı kazığa oturturuz' mesajı gönderildiği konuşulmuştu.
Uzun zaman bu generalin Çevik Bir olduğu ileri sürülmüş, mesajın da Akşener'e müsteşarı Teoman Ünüsan aracılığıyla iletildiği belirtilmişti.

Akşener'in cevabı
-Akşener'in bu tehdide cevabı 'Söyleyin ona, ben Balkanlıyım. Kazık deyince aklıma Balkanlı olan Kazıklı Voyvoda geldi. Kazıklı Voyvoda'yı da iyi tanırız. Ama unutulmasın ki, Kazıklı Voyvoda da bir homoseksüeldi' şeklinde olmuştu.
-Çevik Bir bu sözü kendisinin söylemediğini ifade etmişti. Ankara kulislerinde sözü dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı'nın söylediği Ankara kulislerinde konuşulmuş ve Akşener de bu iddiayı yalanlamamıştı."

Teknolojiyi kötüye kullanmak
Video kasetlerin ve benzer teknolojik gelişmeden kaynaklanan ürünlerin, gelişmeye, sanata, iletişime yaptıkları katkılar yanında, siyaset dahil her alanda kötüye kullanılabileceklerini de bir kez daha gördük. "Anti-sosyal yaratıklar"ın komplekslerini "Sosyal medya"ya dökmeleri de, buna diğer bir örnek değil midir? Ya da "Akıllı cep telefonları" ile "Akılsız konuşmalar" yapmak da bu duruma örnek olamaz mı?