Sizler de merak etmiyor musunuz? Yolda yürüyen insanlar, direksiyon başındaki sürücüler, lokanta masalarında karşılıklı oturan çiftler, gözlerini ellerindeki cep telefonlarına dikmiş durumdalar... Herkes ekranlardaki mesajlarda kendisini arıyor. Acaba bu cep telefonlarından önce bu insanlar kendilerini boşlukta ve yapayalnız mı hissediyorlardı?
Geçenlerde trafiğin sıkışıklığında yolun açılmasını bekliyordum... Kucağında bebek taşıyan bir kadın geldi aracımın yanına ve "Allah rızası için bir sadaka verin" dedi. Verdiğim parayı aldıktan sonra arkadaki araçlardan dilenmek üzere geriye doğru giderken, dikiz aynasından baktım. Bir elinde tuttuğu cep telefonunun ekranına bakıyordu.

Bilişim çağına girmek
Dilenciler de akıllı cep telefonları ile "Bilişim Çağı"na girdiklerine göre, onlar da globalleşmenin, siyasetin ve uluslararası rekabetin yansımalarının dışında kalamazlar... Bunun somut örneğini dün İHA'nın Adıyaman mahreçli bir haberinde gördüm. Buna göre Adıyaman'da düzenlenen dilenci operasyonunda gözaltına alınan ve üzerinden 50 kuruş çıkan dilenci, Suriyeli dilencilerden dert yanmış...
Adıyaman'da belediye ekipleri tarafından gözaltına alınan bir annenin, küçük çocuğu ile getirildiği zabıta karakolunda üzerinden 50 kuruş çıkmış. Daha önce dilenirken zabıta tarafından en az 30 kere yakalandığı öğrenilen Duru B. "Tüm cadde ve sokaklarda Suriyeli dilenciler var. İnsanlar paranın hepsini Suriyelilere veriyorlar. Suriyeli dilencilerden ben de şikâyetçiyim. Ben onlardan rahatsızım... Cebimdeki paraya baksanıza. Hiç para toplayamıyorum" demiş.

Suriye çok mu uzakta?
Haberin devamında bu dilencinin Suriye'deki Esad rejimi hakkında neler söylediği ve bu rejimin dehşetinden kaçmak için Türkiye'ye sığınıp dilencilik yapmak zorunda kalan Suriyelilerin durumunu, bu açıdan da ele alıp almadığı konusunda bilgi yoktu. Aslında sürekli cep telefonlarının ekranlarına bakan bazılarının da, Esad rejimine ilişkin fazla bir şey düşündüklerini sanmıyorum. Bazılarımız için Suriye sanki okyanus ötesindeki uzak bir ülke...

Aklın ölçüsü
Bunlar siyasetin söylemleri yerine silah seslerinin egemen olduğu bir toplumun ne hallere düşeceğini "Komşumuz" Suriye'ye bakarak düşünselerdi, silahlarıyla kente inen PKK'lılara karşı HDP'nin sergilediği hoşgörünün ne kadar yanlış olduğunu da herhalde görürlerdi... Veya cümbür cemaat Esad'ı ziyaret eden Vatan Partililere, Suriyeli dilencilere tepki gösteren Adıyamanlı dilenci kadar tepkili olurlardı.
Kısacası "Akıllı cep telefonu" bağımlılarının tümünün, ellerinden düşürmedikleri telefonlar kadar akıllı olmaları halinde çok şey değişecektir.