Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Siyasete sistemlerden çok kişiler yön verir

Acaba "Başkanlık Sistemi"ne geçişimiz kaç yılda gerçekleşecek? Aslında Cumhurbaşkanını halkın seçtiği modele geçerek, fiilen "Başkanlık" sistemini gerçekleştirdik ama bizde sistem tartışmalarından çok kişiler üzerindeki tartışmalar ağırlıklıdır. Örneğin "Ebedi Şef" Atatürk de, Tek Parti'nin "Milli Şef"i İnönü de "Başkan" değil Cumhurbaşkanıydılar. Veya Ekmeledin İhsanoğlu Cumhurbaşkanlığına halkoyu ile gelseydi, gündemimiz şimdiki gibi "Başkanlık" arayışı üzerindeki tartışmalara takılı mı olurdu?
Demek istediğim şu... Kafamızı sistem ya da rejim içerikli tartışmalara takmamalıyız. Bu konuda uygulamalarla söylenenler arasında her zaman büyük farklar vardır. 1924 Anayasası ile çok partili demokrasiye geçmedik mi sonuçta? Ayrıca resmi olarak benimsenen sistemler de, her zaman beklenen sonuçları beraberinde getirmez.

Keşke komünist olsaydık

Mesela Cumhuriyet rejimi "Antikomünizm" i resmi ideolojinin temel ilkelerinden biri olarak benimsemekle, tarihi bir hata yapmamış mı?. Aslında bu hatalar saymakla bitecek gibi değildir... Bu topraklarda yaşayan insanların farklılıklarının yok sayılması bile, başlı başına bir büyük hata değil mi?
Başta söylediğimiz hataya dönersek... Neticede şimdi Macaristan da, Polonya da NATO üyesi değil mi? Bulgaristan ve Romanya bile Türkiye'den önce Avrupa Birliği'ne girmedi mi? Avrupa Birliği, Doğu Avrupa'nın en katı Marksizminin uygulayıcısı Doğu Almanya'yı, hiçbir kritere bakmadan içine almadı mı?

Toptan yenilenseydik

Kısacası bir büyük fırsatı kaçırmadık mı? Doğrudan komünist olamaz mıydık yani? Cumhuriyet'in ilk döneminde komünizmin totaliter siyasi modelini ve ekonomide de devletçiliği uygulayacak yerde, açık açık "Biz Komünistiz" deseydik... Parça parça uyum kanunları ile kendimizi liberal demokrasilere benzetmeye çalışmak yerine, bir anda "Komünizmi bıraktık" diyerek toptan yenilenseydik...
80 yıl komünizmin her çeşidinin her gördüğün yerde başını ezme politikasını "Resmi İdeoloji" olarak benimseyeceksin. Ve kapitalist ülkelerin ekonomileri, Komünist Çin "Serbest Pazar'a geçti diye" sana 80 yılda yaptıkları yatırımın üç kat fazlasını her yıl Çin'e yapacaklar.
Bütün bu gibi durumları irdelerken bilelim ki ileride Anayasayı değiştirip "Başkanlık" sistemine geçsek bile, seçilecek kişiye göre bu kavramın içeriği de, uygulanma biçimi de farklı olacaktır. Yani sistem tartışmalarına fazla takılmamalıyız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA