Haziranın 7'sindeki genel seçimlere en az 80 gün var... İktidar ve Cumhurbaşkanı hakkında en ağır söylemleri bir nefeste seslendirebilen Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin sözlüklerindeki kelimeler, bu 80 günü doldurmaya yetmeyebilir.
Hatırlayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı hakkında "Adam gibi adamsan, namusuna da şerefine de sahip çıkarsın" dediğini... Ya da Bahçeli'nin "Sürekli uçurumdayız, sürekli diplerde geziyoruz" diyerek Türkiye'yi anlatmasını.
Muhalefeti bu tarz bir üslubu seslendirmek olarak gören bu iki siyasetçiye yardım etmek de gerekiyor. Çünkü Orhan Veli'nin deyişi ile bunlar için "Kelimelerin kifayetsiz olduğunu" görmek durumunda kalacakları günler gelebilir...
Geçmişten alıntılar
"Nasıl yardım edebiliriz" sorusuna cevap olarak, eski günlerdeki bazı nefret ve öfke söylemlerini bunlara ilham vermeleri için hatırlatabiliriz. Mesela Ecevit'le Demirel'in ve Türkeş'in 1980'lere dayanan dönemde birbirleri hakkında neler söylediklerini hatırlatabiliriz...
1 Nisan 1978- "Hükümet başının eli kanlıdır." S. Demirel. 20 Haziran 1978- "Hükümetin başının uyurgezer hali ibret vericidir." S. Demirel.
10 Eylül 1979- "Tarihte Ecevit kadar iftiracı ve demagog bir politikacı görülmedi." A. Türkeş.
16 Eylül 1979- "Kanlı elleri ve faşist militanlarıyla bu hükümeti yıkmaya çalışıyorlar." B. Ecevit.
24 Eylül 1979- "Yolsuzluklar ayyuka çıkmış, milletin geleceğine olan güveni sarsılmıştır. Zalimin uşağı olanlardan hesap sorulacaktır."
S. Demirel.
Hep aynı üslup
1980'e gelindiğinde Adalet Partisi azınlık hükümetini kurmuş, Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan nafile turlara geçilmiştir. TBMM zabıtlarındaki 1980'in bazı polemikleri de şöyle:
"Görevi ve sorumluluğu ile bağdaşmayacak kadar asabiyet ve hırçınlık içinde bulunan Başbakan Demirel, zaman zaman gerek devlet kuvvetlerini, gerek halkı, demokratik hukuk devleti kurallarıyla ve yasalarla bağdaşmayacak tepkilere ve önlemlere kışkırtmaktadır." B.Ecevit.
"Ecevit kan dökülmesinden memnun oluyor... Bu işin bitmesini istemiyor ama ne isterse istesin bu iş bitecek. Türkiye'yi bu noktaya getiren Ecevit zihniyetidir." S. Demirel.
Biraz daha gayret
Özetle bu üsluba alışığız... Ama bu üslupla konuşmalar yapmayı siyaset etmek zannedenlerin ilham perileri bunlara laf taşımaktan yorulup bıkarlarsa ihtimalini de, düşünmemiz gerekiyor.
Keşke bunlar biraz da dünya siyaset edebiyatındaki iğnelemelerden esinlenseler... Mesela Churchill'in, rakibi olan İşçi Partisi lideri Atlee için "O kuzu postuna bürünmüş bir kuzudur" demesine benzer zekâ pırıltısı da bulunan saldırgan cümleler kurabilseler.