Eğer siyaset gündeminin en sıcak konusunun CHP Kurultayı olduğunu düşünüyorsanız, bu kurultayda olup bitenleri çok kısa biçimde özetlemek mümkündür.
Genel Başkan adayı Muharrem İnce mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Neden her seçimde kaybediyorsun, neden CHP'nin iktidar olmaya dönük bir iddiası yok" diyerek eleştirdi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu da, "Ben soldayım, CHP sağa kaymadı" diyerek kendince bu eleştiriye cevaplar verdi veya veremedi... Kurultay delegelerinin oyları önceden bilindiği için de, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olarak kalacağı önceden belliydi.
Açıkçası Muharrem İnce Kılıçdaroğlu'ndan daha etkileyici bir hatip. Eğer o seçilseydi CHP daha hareketli bir döneme girebilirdi. Ama iktidara aday olabilir miydi, bu başka bir meseledir... Kısacası yeni bir CHP Kurultayı'na kadar, bu partiye ilgi duyanların yapabilecekleri başka bir şey yoktur.
Yeni bir Türkiye
Buna karşı AK Parti yeni Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yönetiminde 2015 genel seçimlerine hazırlanmaya başladı bile... AK Parti bu seçimden önce Büyük Kongresini yapıp, örgütünü yeni döneme hazır hale getirecek. Davutoğlu'nun Hükümet Programı ise, 2015 seçiminden öteye 2023 Türkiye'sine dönük hedefler içermekte...
Önceki akşam TRT'nin programında meslektaşlarımla birlikte Davutoğlu'na sorular sorduk, onun cevaplarını dinledik. Benim bu program ertesinde gözlemim şöyle... Davutoğlu Dışişleri Bakanlığı'ndan Başbakanlığa geçiş sürecini çok hızlı ve başarılı biçimde gerçekleştirmiş. Konulara hâkim bir görüntü veriyor.
Karizmatik liderlik
Ama "Karizma" denilen o farklı esintiye sahip olmak için, hem zaman geçmesi, hem de çeşitli sorunlar karşısında Davutoğlu'nun toplumu etkileyen başarıları sergilemesi gerekiyor. Kısacası Tayyip Erdoğan hâlâ Türk siyasetinin tartışılmaz karizmatik aktörü konumunda... Onun ağırlığının, önümüzdeki dönemde her alanda hissedileceği ve var olacağı kesin. Ama bu durum AK Parti içinde, geçmişte Özal'ın ve ANAP'ın yaşadıklarının benzeri gelişmelerin yaşanacağı anlamına gelmiyor... Belli ki Erdoğan ve Davutoğlu, gelecekte atılması gerekli her adımı birlikte planlamışlar. Geçmişteki "Erdoğan- Gül kader ortaklığı"nın yerinde şimdi "Erdoğan- Davutoğlu kader ortaklığı" var.
2015 sonrası
Eğer 2015 genel seçimlerinde AK Parti Davutoğlu liderliğinde yeni bir zafer kazanırsa ve bir de Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa sahip olursa, bu kader ortaklığı yeni bir aşamaya geçecek.
Gerçi siyasette ve özellikle Ortadoğu coğrafyasının siyaset ortamında bir hafta sonrasını öngörmek bile kolay değildir. Ama Davutoğlu, 2015 sonrasındaki dört senede hiçbir seçim olmayacağını ve belki bir Anayasa referandumu olacağını söyleyecek ölçüde geleceğe güvenle bakabiliyor.
Şu andaki tablo böyle...