Geçen hafta hem benim gibi onu yakından tanıyıp sevenler, hem de Türk müziğinin tutkunları, Adnan Şenses'in sağlığı için dualar ettik.
Farklı üslubu, nezaketi ve şarkılarına vücut ritmini de katması ile sahnelere renk katan sevgili Adnan Şenses'ten gelen son haberler, iyimser olmamızı sağlayacak nitelikte.
Ama geçen hafta Şenses'le ilgili en renkli haber, İbrahim Tatlıses'in onu hastanede ziyaret edip yoğun bakımdan yeni çıkmış meslektaşına lahmacun yedirmesiydi.
Bu ziyaret sonrasında Tatlıses şu açıklamayı yapmış:
"-Durumu süper maaşallah... İki lahmacun verdim, kendine geldi.
Şimdi gayet iyi. Tedavisi normal odada sürüyor. Oturup konuştuk.
Rengi falan yerinde. Hatta gözlerinin altında kırışıklık bile yok."
Şifalı lezzetler
Güneydoğulu olmayanların ve Batı'nın katı tıp disiplini ile sağlık sorunlarına yaklaşanların, İbrahim Tatlıses'in Adnan Şenses'e lahmacun yedirmesini de, bu "Tedavi" sonucu kalp hastası Şenses'in kendine geldiğini söylemesini de anlamaları mümkün değildir.
Oysa lahmacun, kebap, çiğ köfte gibi Güneydoğu mutfağının ürünleri, o coğrafyanın insanları için gerçekten sağlıklılara güç ve moral, hastalara da şifa veren lezzetlerdir.
Bizim Antep'in yaşlanmış büyüklerinden biri hastaneye yatırılmıştı. Arkadaşları onu ziyaret etmek üzere hastanede, odasına doluşmuşlardı. O sırada hastabakıcı elinde hastasının alması gereken ilaçların bulunduğu tepsi ile odaya girdi. Hastaya ilaçlarını verecekken, hasta yüksek sesle hastabakıcıyı azarladı,
-Sen ne biçim görgüsüz bir kızsın...
Benden önce misafirlerime ikram edeceksin ilaçları...
Misafirleri atlayıp, bana ikram etmen yakışık alır mı?
Ha ilaç, ha lahmacun... Hele bir de baklava olursa bunların yanında?..
Hep iyi geldi
Sevgili İbrahim Tatlıses'ın vurulması ertesindeki tedavi dönemi sürerken, defalarca beraber olduk. Kebapları ve lahmacunları birlikte yedik. Patlıcan kebabını yaparken, patlıcanları her zamanki ustalığı ile terletti... Ve dikkat ettim. Her kebaptan, her lahmacundan, her bir tutam çiğ köfteden sonra İbrahim daha iyileşiyordu.
Demek kendi üzerinde denediği bu iyileştiricileri, arkadaşı Adnan Şenses'e de uygulamayı düşünmüş. Anlattığına göre sonuç da almış.
Haberlere göre Adnan Şenses'e bir başka tedavi yöntemi de Sezen Aksu'nun onu ziyaretinde uygulanmış. Bu ziyaret sırasında orada bulunan Selçuk Ural da şöyle konuşmuş:
Sezen Aksu'nun ziyareti
"-Adnan ağabeyin kıpırdayacak hali yok. Sezen'i görünce başladı oynamaya... Sezen oynuyor o oynuyor.
Epeyce gülüştük. Ben geçen sene de mide ameliyatında Sezen'i getirdim. Sezen'i görünce kendine geliyor."
İşin özünde galiba "Moral" var.
İbrahim Tatlıses'in lahmacunun ve Sezen Aksu'nun kahkahalarının Adnan Şenses üzerindeki etkisinin sırrı ancak böyle anlaşılabilir...