Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Hem iktidar hem de muhalefet olmak zor iştir

Başbakan Erdoğan'la ATV ve A Haber için iki saatlik söyleşiyi yaparken, 10 yılı aşkın süredir tek başına iktidarda bulunan bir siyasi partinin, aynı anda neden ülkenin "Derin muhalefet"ini de temsil ettiğini düşünmekteydim.
Evet... Askeri vesayet bir ölçüde buharlaştı. Resmi ideolojinin tabu kıldığı konuların hemen hepsi günlük siyasi tartışmaların sakızları konumunda.
Ama yine de AK Parti sanki muhalefette bulunuyor ve CHP ile MHP "Derin devlet"in de, "Resmi ideoloji"nin de sözcüleri gibi görünüyorlar...
Programda, Başbakan Erdoğan'a "Kendinizi neden sürekli muhafazakâr olarak niteliyorsunuz" diye sorarken, statükoya bu kadar karşı çıkan ve "Kurulu düzen" adı verilen statükoyu böylesine değiştirmeye çalışan bir siyasi partiye, "Muhafazakâr" denilemeyeceğini anlatmak istiyordum.

Bozuk otomobil
Bu arada 1930'lu yıllarda Henry Ford'a gelen bir müşteri şikâyet mektubunda "Sizden satın aldığım otomobilin klaksonundan başka her yerinden ses çıkıyor" denildiğini de hatırlattım.
Bir anlamda durum böyle değil mi?
21'inci yüzyılın başında iktidar oluyorsunuz ve yönetimini üstlendiğiniz ülkenin, bazıları 19'uncu, bazıları da 20'nci yüzyıldan çözümsüz biçimde bugüne aktarılan sorunları ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bunlara çözüm üretmek istediğiniz zaman da kendilerini "Cumhuriyet muhafızı" konumunda görenler, "Rejim tehlikede" veya "Bütünlüğümüz tehlikede" diye feryat etmeye başlıyorlar.
Yeni, daha demokratik ve daha sivil bir Anayasa yapmanız bile mümkün olmuyor.

Yalnızlık fobisi
Dış siyasetinizi Washington'a kayıtsız şartsız endekslediğiniz için, Washington stratejisini değiştirdiği zaman ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz... Soğuk Savaş'ın bittiğinin bile, gecikerek farkına varıyorsunuz.
Değişime ayak uydurmak istediğinizde de birileri "Eyvah, yalnızlığa sürükleniyoruz" diye tempo tutmaya başlıyorlar.
Her 20 yaşına gelen erkeği askere almaya dayalı bir sistemi değiştiremediğiniz için yüzbinlerce kişi "Asker kaçağı" konumuna itilmiş.
Liselerde öğretilenleri üniversiteye giriş sınavlarında sorulaştırmayı başaramadığınız için, "Dershaneler" diye bir ikinci kayıt dışı eğitim sistemi üremiş.

Savaştan daha tehlikeli
Gerçekten de klaksonundan başka her yerinden ses çıkan bir otomobilinki gibi değil mi durum?
Başbakan Erdoğan'a program arasında Churchill'in "Siyaset savaştan daha tehlikelidir, savaşta bir kere siyasette ise her gün ölünebilir" dediğini hatırlattım.
"Doğru söylemiş" dedi.
Bırakalım "Barış Açılımı"nı bir yana, "Dershaneler sorunu"na çözüm üretme girişiminin bile bir siyasal kamplaşma konusu olacağını kim tahmin edebilirdi ki?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA