Biz gazeteciler gündem rüzgârının peşinden koşan ya da onlarla birlikte savrulan yapraklar gibi değil miyiz?
Önceki akşam Başbakan Erdoğan'dan bu rüzgârın yeni yönünü öğrenmek için, televizyon kameraları karşısındaydık. Örneğin Erdoğan halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilirse, AK Parti'nin ve Hükümetin yönetimine, artık "Eski Cumhurbaşkanı" konumuna girecek olan Abdullah Gül mü geçecekti?
Bu sorunun cevabını aldık da, almadık da diyebiliriz.
Ama Erdoğan'la Gül arasında bir yol ayrılığı olamayacağını galiba anladık.
Bu birliktelik sadece iki siyasetçinin kader arkadaşlığına dayanmıyor. Ayrıca son dönem siyaset yaşamımızın en etkileyici kolektif ürünü olan AK Parti'nin bölünmesi tehlikesi, Erdoğan'ın da Gül'ün de ortak endişelerini oluşturmakta.
Başbakan Erdoğan'la yaptığımız söyleşide, yarının gündemini dünden ve bugünden farklı kılacak bir açıklama da duyduk.
Artık cevap yok
Buna göre Başbakan Erdoğan artık (veya seçimlere kadar) CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na da, MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye de cevap vermeyecek.
Bu iki siyasi rakibine cevap yetiştirme görevini yardımcılarına bıraktığını şöyle açıkladı programda:
"- Yeni yasama yılına girdik.
Yine nefret ve hakaret dolu ifadelerle konuşmaya başladılar. Onlara gereken cevabı yardımcılarım ve bakanlarım verecek. Siz cevap verin dedim ve kapıyı kapattım. Bunu da buradan duyuruyorum. Beğenirsin beğenmezsin bu ifadeler niye. Bana hakaret edeceksin. Senin bu hakaretlerle kazanacağın bir şey yok.
Benim milletim sana cevabı sandıkta veriyor."
Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye cevap yetiştirmediği bir gündemi hayal etmeye alışmak kolay olmayacak.
Gerçek Temel hikâyesi
Gerçek bir Temel hikâyesi anlatmıştı Ethem Sancak geçenlerde...
Adı Temel olmayan bir Temel, benzin istasyonunda tuvalete girmiş. Bu sırada yandaki bölmede ihtiyacını gideren bir adam, aynı anda eşi ile telefonla konuşuyormuş. Adam eşine "Ne var ne yok" diye sormuş. Yan bölmedeki Temel "İyilik, her şey yolunda" diye cevap vermiş. Adam "Çoluk çocuk ne yapıyor" demiş eşine... Temel "Okula gidiyorlar, derslerine çalışıyorlar" demiş. Sonunda yandaki bölmede bulunan adam eşine telefondan "Karıcığım, yandaki bölmede bir adam sana sorduğum sorulara cevap yetiştirmeye başladı. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Telefonu kapatıyorum" demiş.
Acaba siyasi gündem bundan sonra böyle mi oluşacak?
Tuvalet polemiği
Başbakan Erdoğan mesela mitinglerde halka hitap edecek... Kılıçdaroğlu da, kendisine hitap ediliyormuş gibi, Erdoğan'ın söylediklerine cevap mı verecek?
Erdoğan'ın "Artık cevabı yardımcılarım ve bakanlarım verecek" şeklindeki kararının ilk yansımasını dün gördük.
Belgrad'da bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ "Başbakan hiç tuvalete gitmedi mi, kapısında zaten 'w' yazıyor" diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için "Herhalde Sayın Kılıçdaroğlu WC'nin kapısında sıkışmış" şeklinde konuştu.
Ankara'daki programda başka gündem maddelerini de öğrendik.
Bunları haberlerden de öğrenebilirsiniz.