Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

İmaj oluşturmak zor, o imajı yıkmak ise kolaydır

Kimlikleri, kişilikleri ve rolleri ile toplumda bazı kavramları simgeleyen isimler bunlara tam ters düşen davranışlar sergiledikleri zaman, şaşkınlığa sebep olurlar.
Buna sinema dünyasından bir örnek vereyim.
1925 Paris doğumlu Fransız aktör Michel Piccoli, sinema severlerin gözünde seçkinliği, giysileriyle, oynadığı rollerle, davranışlarıyla simgeleyen bir isimdir.
Piccoli 1973'te çevrilen ve Türkçeye "Büyük Tıkınma" olarak aktarılabilecek "La Grande Bouffe" filminde simgelediği imaja tam ters bir rolü üstlendi.
Bu filmde üç kafadar (Marcello Mastroianni, Michel Piccoli, Philippe Noiret) kiraladıkları fahişelerle bir hafta sonunu kırdaki bir evde, akıl almaz rezillikler yaparak geçiriyorlardı. Görüntüler gerçekten iğrençti.

Petain örneği

Bu filmi izleyen Fransız kadınlar, Paris'teki galaya smokini ile gelen Piccoli'yi "Bize bunu yapmayacaktın" diyerek protesto ettiler. Piccoli "Seçkin ve özenli erkek" şeklindeki rol modeli konumunu bu filmdeki rolü ile yıkmıştı.
Gerçek hayatta ve siyasette de buna benzer durumlar yok mudur?
Örneğin Mareşal Petain (1856-1951) Verdün Zaferi ile 1'inci Dünya Savaşı Fransa'sının ulusal kahramanıdır. Ama 2'nci Dünya Savaşı'nda işgalci Nazilerle işbirliği yapıp Vichy Hükümeti'nin başkanlığını üstlenince "Hain" damgasını yemiştir. Savaş'tan sonra yargılanmış ve idama mahkûm edilmiştir. Cezası ömür boyu hapse çevrilen Petain Portalet Kalesi'ne hapsedilmiş ve 95 yaşında orada ölmüştür.
Bizde de iki defa darbe ile devrilen ve demokrasi için verdiği mücadele ile simge bir isim olan Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olarak 28 Şubat postmodern darbesinde oynadığı rol, bir imajın o imajı sahibi tarafından tahrip edilmesine örnek verilemez mi?

Rol modeli olmak

Bu tür durumlar ve böyle isimlerin hataları, toplumda "Lider" ya da "Rol modeli" olarak görülen herkese dersler vermelidir.
Örneğin siyasette şu anda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın simgelediği gelişmeleri bir düşünün...
"Barış açılımı", "Ekonomik istikrar", "Siyasi istikrar", "Vesayetçi demokrasinin yok edilmesi", "Avrupa Birliği'ne dönük reformlar", v.b.
Başbakan Erdoğan'ın bu imajını geliştirerek koruması sade kendi siyasi geleceği açısından değil, ileride siyasete girecek genç kuşaklar açısından da önemlidir.
Bu nedenle Başbakan Erdoğan'ın kamplaşmaya ve kutuplaşmaya neden olacak söylemlerden kaçınması gerekiyor.

Alkollü içkiler

Mesela "Alkollü içkiler" gibi gerçekten sağlığa zararlı maddelerin kullanımını ve tanıtımını düzenleyen yasalar konuşulurken, bunların harama veya helale dayalı olarak değil, evrensel normlara dayalı biçimde ele alındığını vurgulaması, kanımca daha doğrudur.
Türklerle Kürtleri tarihi bir birliğe davet etmek gibi büyük bir hedefi gündemimize getiren bir siyasetçinin, imajını gereksiz kamplaşmalara taraf kılmaması gerekiyor.
Bu toplumda barışa karşı olanlar bile varken, alkol tartışmasını ideolojik zemine taşıyıp böyle büyük hedefleri dağıtmak yanlış değil midir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA