Türk demokrasisinin şu andaki en büyük eksiği güçlü bir muhalefet partisinin iktidara alternatif olamaması değil mi?
Bu durumu çeşitli nedenlere bağlayan yorumlar var.
Mesela CHP'nin "Ebedi ana muhalefet" konumundan çıkamamasının nedenini, bu partinin "Statüko bağımlılığı"nda arayan yorumları sık sık duymaktayız.
Bazıları da bu partinin sorununu, CHP'nin Derin Devlet'in suyun yüzeyine vuran temsilcisi olmasında görmekte.
Bu yorumların içeriği tabii ki tartışılmalıdır.
Ancak bir de siyasetin pratiği ve sosyolojik gerçekler açısından ele alınması gereken bir sorunu var CHP'nin.
Buna "Liderlik sorunu" da denilebilir.
Neticede dünyanın hiçbir parkında veya meydanında komitelerin heykelleri yoktur.
Lider yokluğu
Siyaseti "Liderler" yönlendirir.
Kitleleri yönetim kurulları veya partilerin merkez karar organları değil, liderler peşlerinden sürükler.
Bu açıdan bakıldığında Kemal Kılıçdaroğlu'na bağlanan karizmatik ve sürükleyici lider boşluğunun doldurulması ümidi, ne yazık ki gerçekleşmemiştir.
Bu beklentinin gerçekleşmesi, sadece Başbakan Erdoğan'a laf yetiştirerek zaten mümkün olamazdı.
Gördüğümüz kadarıyla, demokrasimizin büyük eksiği olan iktidar alternatifi güçlü bir CHP'nin oluşabilmesi yolundaki beklentilere cevap verebilecek bir ışık, tünelin ucunda belirmiş gibidir.
Bu ışık CHP'ye kitleleri peşinden sürükleyebilecek ve partiye yeni ufuklar açması ihtimali fazla olan bir ismi işaret ediyor.
Ümit ışığı belirdi
Bu isim Fazıl Say'dır.
Fazıl Say'ın tweet'lerdeki "Bilmem fark ettiniz mi, nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?" içerikli mesajına yargı tarafından reva görülen hapis cezası, özellikle CHP'ye sempati duyan kesimleri harekete geçirmiştir.
Bir açıdan Fazıl Say ismi, etkili bir muhalefet simgesine dönüşmüş durumdadır.
Eğer gerçekten CHP'nin iktidar alternatifi olması isteniyorsa, gündeminde genel başkan seçimi bulunan bir olağanüstü Kurultay ile Fazıl Say'a liderlik yolu açılmalıdır.
O güne kadar da CHP yönetimi "Fazıl Say'ın söylemlerinin arkasındayız" şeklinde bir bildiri yayınlamalıdır.
CHP yönetimi partiyi bu zemine çekebilirse, Barış Açılımı'na karşı çıkmak tutarsızlığına da gerek kalmaz...