Aslında keyif almamız gereken bir düşünce dünyamız var...
Gündeme gelen her konuyu ve hatta müzminleşmiş sorunlarımızı bile farklı yönlerden esen beyinsel rüzgârlarımızla dağıtmayı başarıyoruz.
Aynı anda birlikte esebilen bu rüzgârların aynı nitelikte olmaları da şart değil.
Rahmetli Bülent Ecevit birliktelikleri mümkün olmayan iki kavramı birleştirip "Köy-kent" dediğinde Turan Güneş "Bizde bazıları lodos-poyraz rüzgârı da estirebilirler" demişti.
Evet... Bizde her şey mümkündür.
Trenden inen Nevşehirli, Haydarpaşa vapur iskelesinden sola doğru bakınca gördüğü binaların hangi semtte bulunduğunu yanındaki kişiye sormuş. Adam "Orası Kadıköy" deyince de "Bizim Nevşehir'e şehir, Kadıköy'e de köy diyen akla hayranım" demiş ya...

Lodos-poyraz rüzgârı
Mesleklerinin gereğinin birbirleri ile didişmek olduğunu zanneden aydınlarımızın bazılarının "Akil adamlar" listesinde isimleri yer alınca, sevgili Murat Bardakçı dayanamamış ve Habertürk'teki yazısında Şemsettin Sami'nin "Kamus-u Türki"sine falan göndermeler yaparak "Akil" obur anlamına gelir, doğru olan akıllı adamlar için "Akıl" kelimesini kullanmaktır demiş.
Bu yoruma adı efsaneleşen hekim rahmetli Akil Muhtar Özden (1877-1949) ne derdi acaba?
Ya da dedesi Osmanlı döneminde Bağdat ve Yemen'de yıllarca valilik yapmış Münir Ahmet Fevzi Paşa, babası ise Yemen mebuslarından Tahir Fevzi Bey olan Konservatuar'ın Türk Musikisi İcra Heyeti'ndeki ilk kadın sanatçı Akile Artun "Dedem de babam da Osmanlıcayı yanlış kullanırlardı" mı derdi?
Gerçekten de biz böyleyiz işte... Bizi "Barış" bile birleştiremez.

Cemaat çok kalabalık
Mutlaka bildiğiniz Nasrettin Hoca fıkrasını hatırlayın.
Cenaze cemaati tabutun peşinden mezara doğru ağır ağır ilerliyormuş. Bir ara tabutun kapağı aralanmış ve gömülmek üzere götürülen kişi kefeni yırtıp başını kaldırmış.
Tabutun yanında yürüyen Nasrettin Hoca'ya yalvarmaya başlamış adamcağız,
- Hocam bana yardım et ne olur... Beni öldüm sandılar, yıkadılar, duamı edip namazımı kıldılar. Oysa bir baygınlık geçirmiştim. Şimdi de bunlar diri diri gömecekler beni. Hocam durdur şu cenazeyi...
Nasrettin Hoca bunları dinledikten sonra şöyle dönüp cenaze cemaatini gözden geçirmiş. Sonra tabuttaki adama dönmüş.
- Kardeşim bu kadar kalabalık cemaate ben laf anlatamam, sana Allah rahmet etsin, demiş.

Oburların gıdası
Sonunda olacakları göremiyor musunuz bu açıdan bakınca?
Akil adamlardan bazıları Şemsettin Sami'ye olan saygılarını yinelemek için "Süreci önce Başbakan Erdoğan'ı yiyerek başlatalım" diyeceklerdir.
Bazı oburlar bunu öteden beri yapmıyorlar mı zaten?