Yaşam boyu tanıdığınız insanları şöyle bir hatırlayın.
Bunlardan kaçı için "O gerçekten iyi bir insandı" yargısını verebilirsiniz.
Çok yetenekli, çok başarılı, çok renkli ve çok boyutlu insanları tanımış olabilirsiniz.
Mesleğinizde veya düşünce dünyanızda size ufuklar açan kişileri de hatırlarsınız.
Ama "İyi insan" olmak başka bir niteliktir.
Sonsuz yolculuğuna uğurladığımız Enver Ören benim hep "O iyi bir insandı" diye hatırlayacağım isimlerden.
Özellikle finansman alanında büyük başarısızlıkları vardı. "Mevduat toplamak" gibi çok büyük sorumluluklar içeren bir alandan krize yenik çıkmıştı...
Ben onu TGRT'de yorumcu olarak çalıştığım 1995-97 arasında yakından tanıdım. Sevgili arkadaşım Selahattin Sadıkoğlu tanıştırdı beni onunla.
Darbeye kadar
İki yıl sürdü bu dönem...
D-8 Zirvesi'nin yapıldığı gün Başbakan Erbakan'la görüşmek için Enver Ören'le birlikte Çırağan'daydık. Muhtıra vurgunu Erbakan konuşmamız sırasında "Askerler beni seviyor, Çiller hanımı ise sevmiyorlar" deyince Enver Ören'in "Hocam o sizi başbakan yaptığı için askerler Tansu hanımı sevmiyorlar" diye cevap vermişti.
1997'nin sonunda, 28 Şubat postmodern darbesinin en yoğun günlerinden birinde oğlu Mücahit Ören'le birlikte odama geldi.
İlk defa yüzünün gülmediğini, gözünün yaşlı olduğunu görüyordum.
Generaller uyarmış
- Mehmet Ağbey, dün Ankara'da generaller beni çağırdılar. Senin TGRT'deki yorumların devam ederse, beni batıracaklarını söylediler. Ne yapacağımı bilmiyorum, dedi.
Ona üzülmemesini, hemen istifa edeceğimi söyledim.
Kısa süre önce aynı durumu Sabah gazetesinde yaşadığım için, hazırlıklıydım. Ama Enver Ören, Sabah'ın o dönemdeki sahibi Dinç Bilgin'den çok farklı davranmıştı.
Sabah'ta bir sabah gönderdiğim yazının kullanılmayacağı ve işime son verildiği bir telefonla duyurulmuştu. Aynı anda o grubun diğer gazetesi Yeni Yüzyıl'da eşim Canan Barlas'ın da yazıları kesilmişti.
Dinç Bilgin de aynı gün, benimle görüşmemek için olacak Akdeniz'deki yatına gitmişti.
Sabah o ayın maaşını da ödemedi.
Çalışanları arkadaşlarıydı
Enver Ören ise benim geçim sıkıntısı çekmemem için önemli bir miktar parayı da tazminat olarak hemen verdi.
Enver Ören'le dostluğum ve diyalogum yakın zamanlara kadar devam etti.
Onun kendi camiasında patron olarak değil "İyi insan" olarak sevildiğini yakından gördüm. Beraber olduğu insanlara "Çalışanları" şeklinde değil "Arkadaşları" olarak bakıyordu.
Aslında bizim meslek dünyasında tanıdığım bir diğer "İyi insan"ın rahmetli Kemal Ilıcak olduğunu söylemeliyim.
En problemli dönemlerinde bile çevresindeki insanların sorunlarıyla ilgilenmeyi o da hiç ihmal etmezdi. Onun çalışanları onun arkadaşlarıydı.
Yitirdiğimiz tüm iyi insanlara Allah'tan rahmet diliyorum.