Televizyonlardaki bilgi yarışmalarındaki katılımcıların neleri bildikleri değil neleri bilemedikleri ilgimizi daha çok çekiyor.
Ekran başında bu yarışmaları izleyenlerin, basit gibi görünen soruların cevabını bilemeyenlere öfkelenip "Keşke ben orada olsaydım" diye iç geçirdikleri de çok rastlanılan bir durum değil mi?
Oysa mesele o yarışmada her soruya doğru cevap vermek değil, toplum önünde bilgi derecesinin test edilmesini göze almaktır. Dünyanın en seçkin beyinlerinin bile, bazı konularda ne kadar bilgisiz -veya bu konulara ilgisiz- oldukları defalarca görülmüştür.
Galiba sorun bilginin oluşması sürecinde, kişinin hangi konulara veya nelere ilgi duyduğunu anlamak noktasında kilitleniyor.
Harvard Üniversitesi'nden iki ruh bilimcinin 1999'da yaptıkları bir deney hakkında bilgiler vardı BBC'nin internet sitesinde.
Bu ruh bilimciler bir grup yetişkini bir salonda toplayıp, bir video izlettirmişler.
Videoda, bir bölümü beyaz, bir bölümü de siyah gömlek giymiş basketbol oyuncuları varmış.
Bu videoyu izleyenlerden, beyaz gömlekli oyuncuların birbirlerine kaç kez top geçirdiklerini sayıp, hatırlamaları istenmiş.
Gorili görmemişler
Video kaydı sırasında, goril postuna bürünmüş bir kişi kamera karşısında 9 saniye durmuş.
Bu videoyu izleyenlerin yarısının beyaz gömlekli oyuncuların paslaşmalarını izlemek için harcadıkları yoğun dikkatten ötürü, goril kılığındaki adamı hiç görmedikleri anlaşılmış...
Bu deneyden çıkartılan sonuca göre, insanların algılamaları ve dolayısıyla bilgileri dikkatlerini nereye yoğunlaştırdıklarına bağlı olarak oluşurmuş.
Bu açıdan bilgi yarışmalarına katılanların bilgileri değil, ilgi alanları test ediliyor.
Kısacası her konuya ve her şeye ilgi duyup, her soruya cevap verebilmek çoğu insan için pek mümkün değildir. Bu mümkün olsaydı "Kim Milyoner Olmak İster" programında sevgili Kenen Işık her yarışmacıya bir milyon lira vermek durumunda kalır ve program kısa sürede biterdi.
Her şeyi bilmek gerekmez
Bir başka deyişle, bu tür yarışmalarda her şeyi bilenler değil, bazı şeyleri bilmeyenler aranır.
Ama tabii ki ilgisizliğin ve bilgisizliğin de sınırları olmalıdır.
Bir yarışmada "Uyuyanları sivrisineklerden korumak için kullanılan yatak üzerindeki tül perde nedir" diye sorulmuştu... Alternatif cevaplar da "Battaniye", "Yorgan", "Cibinlik" ve "Çarşaf" şeklinde sıralanmıştı.
Yarışmacı elini şakağına koyup uzun uzun düşündü ve sonra sunucuya "Bu soruya cevap vermek için Joker hakkımı kullanmak istiyorum" dedi.
YouTube'daki bir videoda da, kameralı bir muhabir sokaktaki insanlara "Piramitlerin Türkiye'den Mısır'a kaçırılması hakkında ne düşünüyorsunuz" diye soruyordu.
Bir kişi "Bizim sınırlar kevgir gibi kaldıkça daha neler kaçırılır bilemeyiz" diye cevap verdi. Bir diğeri de "Türk tarihinin bu önemli kalıntılarını Mısır'dan geri istemeliyiz" diye cevap vermişti