Aynı olaya değişik açılardan baktığınızda nasıl çarpıcı farklı sonuçlara ulaşabileceğinizin son somut örneği, THY'nin bazı hatlarda alkollü içkileri servisten kaldırma kararı üzerindeki yorumlardan verilebilir.
Bu değişik bakış açılarından birini, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu Habertürk'te katıldığı programda doğru biçimde verdi.
Bu açı "THY üzerinden iktidara nasıl vururuz, nasıl zayıflatırız" yaklaşımını içermekte...
Bu açıdan olaylara yaklaşanlar için THY bu dönemde ne kadar başarılı olursa olsun, bu önemli değildir.
Dün "Rotahaber.com"da Ünal Tanık THY'nin bu dönemdeki başarısını geçmişle karşılaştırarak pek güzel anlatmıştı...
"- Ne prensler, ne beyaz Türkler THY'yi yönetti. Başarı namına bir şey yapamadıkları gibi aldıklarından daha kötü bir tablo ile bırakıp gittiler. Bugünkü Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'nun da içinde bulunduğu ekip yönetimi devraldı. Hamdi Topçu, Temel Kotil ve eski Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin, ne bir yerlere akredite idi, ne de "Beyaz Türk" idiler.

Başarıya öfkelenmek
- 2001'de 10.2 milyon yolcu taşıyan şirket 10 yılda 36 milyonu aşan kişiye bu hizmeti verecek noktaya ulaşıyor. THY büyüdüğü gibi Onur Air, Atlas Jet, Pegasus da büyüyor. Geçtiğimiz yıl itibariyle THY'ye baktığınızda 200 noktayı aşarak dünyanın en çok yerine uçan şirket haline geliyor."
Evet... Bir kesim için THY'nin başarısı da, diğer alanlardaki başarılar da görülmek yerine "Bunlar sonunda şeriatı getirecekler" demek, bu kesimin saplantılı bakış açılarının değişmez sonucudur.
Ama bir başka bakış açısı da var.
Başarıların mimarlarının kendilerini kamuoyuna anlatmalarındaki eksikliklerin, bu mimarların şevklerini kıracağı endişesini içeriyor bu bakış açısı.

Yasak yok
Örneğin THY'nin bazı hatlarda alkollü içki servisini kaldırması, medyaya bir "Yasak" biçiminde yansıdı.
Oysa anında bu uygulamanın bir yasak olmadığı, işletmeciliğin gereklerinden kaynaklanan bir uygulama olduğu anlatılabilirdi.
Nitekim Hamdi Topçu, gecikmeli olsa da bunu vurguladı önceki gün...
"- 45 dakikalık uçuşta sıcak yemek veriyoruz, dünyada böyle bir şey yok. ABD'de 4 saate kadar olan uçuşlarda içki servisi yapılmıyor. Business Class yolcuları veya Elite Card yolcularımızı CIP salonlarımızda ağırlıyoruz ve o salonlarda her türlü servis yapılıyor..."

Gecikmeli olsa da...
Sade THY yöneticilerinin değil tüm kamuya dönük hizmet verenlerin "Halkla İlişkiler" diye çok önemli bir mekanizmanın varlığını hep bilmeleri gerekiyor.
Gerçekten de "Ne olursa olsun bu iktidara vuralım" diyenlerin de demokrasinin gereği olarak bulunduğu bu ortamda, kendini zamanında ve doğru anlatamamak, başarılı insanları haksızlıkların hedefi kılabilir.
Çok bilinen bir tekerleme "Beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı" şeklinde değil midir?
Hamdi Topçu'nun Habertürk'teki açıklamaları, bu açıdan gecikmeli olsa da yerindeydi.
Kısacası THY'de "Alkollü içki yasağı" diye bir uygulama yok.