Ne kadar çok "Canavar" var hayatımızda. Bir dönem "Enflasyon canavarı" ile birlikte yaşamıyor muyduk?
Turgut Özal'ın reformları olmasaydı hâlâ enflasyon canavarı ile kucak kucağa yaşamakta olacaktık.
"Komünizm canavarı"ndan ne kadar ürktüğümüzü unuttunuz mu?
1960'lı yıllarda bir generalimiz "Başı bir kıtadaki kuyruğu bir başka kıtadaki yaratık" biçiminde tanımlamamış mıydı komünizm canavarını?
Komünizm canavarını da Gorbaçov "Şeffaflık"la (Glasnost) yok etti.
Şimdi hayatımızda iki tane can alıcı canavar var.
Bunlardan biri "Trafik canavarı" ise, diğeri de "Terör canavarı"dır.
Trafik canavarının dişlerini artan cezalar, yoğun polis denetimi ve kentlilik bilincinin gelişmesi herhalde bir süre içinde sökecektir.
Zaman alacak
Terör canavarını etkisiz hale getirmek ise, daha uzun zaman ve daha yoğun çabalar gerektiriyor. İşin içinde etnik ayrılıkçılık, geçmişten kalan kan davası nitelikli öfkeler, bazılarını bildiğimiz ve çoğunu bilemediğimiz etkenler var.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan büyükelçilere bile "Keşke benim bildiklerimi siz de bilseniz" dediğine göre, bir de biz gazetecilerin bu konuda neleri bilebileceğimizi düşünün.
Ve "Sürecin aktörlerinden biri de İmralı'dır" diyor.
Bu aktörle yani Öcalan'la görüşmelerin yapıldığını ve son olarak Ahmet Türk ile Ayla Akat'ın görüştüklerini biliyoruz.
Ama bir başka aktör, yani Kandil'deki Murat Karayılan ise Öcalan'la görüşmenin önemli olduğunu ama bunun yetmeyeceğini söylüyor.
Karayılan'ın dün basına yansıyan açıklamalarından, bu aktörün şu beklentilerini öğreniyoruz:
Karayılan'ın açıklamaları
- Önderliğin (yani Öcalan) İmralı'daki pozisyonu hakkında bir değişiklik yapılmadan ve Önderliğin bir biçimde doğrudan ilişki kurma olanakları yaratılmadan sonuç alınabileceğini sanmıyorum.
- Biz, çözüm projemizi protokollerle sunduk. Önderliğimiz, Oslo ve İmralı süreci tartışmalarının bir sonucu olarak 5 Mayıs 2011'de Başbakan'a sunulmak üzere Türk heyetine protokoller sunmuştur. Ayrıca Önderliğimizin hazırladığı 'Yol Haritası' var. Türk tarafının projesinin de açığa çıkması, ortaya konulması gerekmektedir.
Kim ne bekliyor
- Bunlar olmadan, peşinen, "silah bırakılacak, silah bırakma hedeflenecek" gibisinden yaklaşımlarla herhangi bir yere varılamaz. Kimse bu silahları eğlenmek için ya da farklı keyfi bir amaç için eline almadı.
- Türk tarafının bizden istediği şey silah bırakmak değildir. Hem Osloİmralı sürecinde hem de şimdi bizden istenen şey silah bırakmak değil, silahlı güçlerimizin Türkiye sınırlarının dışına çıkarılmasıdır. Devletin bizden istediği budur.
Evet... "Terör canavarı" ile sonunda mutlaka başedilecektir.
Ama şimdilik "Bilebildiklerimiz"e göre, bu iş pek kolay olmayacak...