Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Bir kampta yer almak bilgisizliğe karşı çözüm müdür?

Sade bireyler için değil toplumlar için de olgunlaşmanın göstergesi, bir konu karşısında tutum sahibi olmaktan, o konuda bilgi sahibi olmaya geçişin tercih edilmesi değil midir?
Karanlık çağların ana öyküsü, insanların bilinmeyenlere karşı duydukları korku değil midir?
Mesela ya dünya yuvarlak değil de düz ise ve uzun deniz yolculuğu sonunda dünyanın kenarına gelip sonsuz bir boşluğa düşerseniz?...
Bilinmeyenlerin mülkiyetine sahip kurumlar ve başta Katolik Kilisesi, bu korkuları kullanarak kitlelerin beyinlerine ve ruhlarına ipotek koymamışlar mıdır?
Katliamlar, soykırımlar, din ve mezhep savaşları, bilinmeyenler üzerinde oluşturulan kutsallar için gerçekleştirilmemiş midir?
Son çağlarda ideolojiler, bu süreci devreye soktu.
Birileri sözde "Üstün Irk"ı, birileri de de sözde "Sınıfsız Toplum"u dünyaya egemen kılmak için insanları birbirlerine kırdırmadı mı?

Bilgiye ulaşmak kolay ama...
İçinde bulunduğumuz "Bilişim Çağı"nda, "Bilgi"ye ulaşmak çok kolay.
Topluma "Bilgi" olarak sunulan önyargıların balonu, bilgisayarın bir tıkı ile patlatılabiliyor.
Ama yine de kitleler zaman zaman bilgi sahibi olmak yerine sorunlar karşısında tutum sahibi olmayı veya bir başka deyişle "Kamplaşma"yı tercih edebiliyor.
Ve bu durum genellikle çoğulcu demokrasiyi tam özümseyememiş toplumlarda daha fazla görülüyor.
Bu toplumlara bir örneği bizden verebiliriz herhalde...
İçinde bulunduğumuz "Kendi tarihimizle yüzleşmek" sürecinin henüz çok başındayız.
Ele alınan ve tartışılan her konuda ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzu ve ideolojik eğitimin beyinlerimizi nasıl yanlış şartlandırdığını görmemize rağmen, bunlara ilişkin tutumlarımızda çok az yumuşama görülüyor.

İyi darbe-kötü darbe

Tarihe mal olmuş kişilikleri de, olayları da değerlendirirken, ulaştığımız bilgiler yerine eski tutumlarımıza dayalı kamplarımızdan çıkmayı pek az deniyoruz.
Darbe girişimlerinin yargılanması sırasında bile, bu iddiaların gerçek olup olmamasına değil, iddialara konu olan kişilerin hangi siyasi kampa mensup olduklarına bakarak tutumumuzu belirliyoruz.
Çok yakın geçmişte bu durumun "27 Mayıs darbesi iyidir/ 12 Eylül darbesi kötüdür" içerikli tartışmalarda da şekillendiğini görmemiş miydik?
Elbet zamanla bu kargaşa sona erecektir...
Ama bu kamplaşma geleneği şimdiki zamanlarımızı pek olumlu etkilemiyor.
Oysa kendi tarihimize ve günümüze ait bilinmeyenler o kadar fazla ki...
Bir kampta yer almamızın ise bilgisizliğimizi gidermesi pek mümkün değildir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA