Bir ülkede yargı organlarının anlaşılmaları zor birbirine zıt kararları ile adalet ideolojik inatlaşmaya konu olursa, o ülkede haklı olanların kendilerini hukukun güvencesi altında hissetmeleri çok zordur.
Bugün 14'te Çağlayan Adliyesi'ndeki 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yeniden yargılanacak olan Pınar Selek'in durumu, yukarıda ifade ettiğimiz tabloya bir örnek olabilir.
Pınar Selek'in 1998'de Mısır Çarşısı'ndaki patlamayla başlayan yargılanma serüvenini, başka türlü izah etmek pek kolay değildir.
Pınar Selek bu davada üç kez beraat etmiştir ve şimdi yeniden yargılanmaktadır.
Siyasal bilimci Maya Arakon Milliyet'teki yazısında "Neden Pınar Selek? Bu kız ne yaptı ki on beş senedir bitmiyor bu dava?" sorularına cevap ararken, davanın üzerinde kurulduğu "Bomba" hakkında da şu bilgileri veriyordu:

Bomba var mıydı?
"Söz konusu ceza talebine vesile olan ve Mısır Çarşısı'nda patladığı iddia edilen 'bomba'nın aslında hiç var olmadığı, hemen patlamanın akabinde polisin olay yerinde yaptığı keşif ve inceleme sonrasında yazılan altı ayrı raporda saptanmıştı! Olayda illa bomba bulup da Pınar'ı bunun üzerinden mahkûm etmek isteyenlerin bitmek bilmez ısrarlarına rağmen, ODTÜ'den İTÜ'ye, Cerrahpaşa Adli Tıbba kadar birçok farklı kurumun raporunda 'patlamanın bombadan ileri geldiğine dair hiçbir bulguya rastlanmadığı' belirtilmişti!"
Seçkin bir hukuk adamı olan Osman Can ise, Star'daki yazısında konuya "İdeolojik yargının hedefi demokratik siyasettir" başlığı ile girmiş ve önce "Hrant Dink Olayı"nı şöyle değerlendirmişti:

Hrant'tan Pınar'a
"Hrant Dink Davası sağlıklı bir istikamette ilerleyemedi. İçinde devletin derin unsurlarının bulunduğu cinayet şebekesine dokunulmadı."
Osman Can "Pınar Selek Olayı"nı da şöyle ele almıştı:
"Hem devletin resmi ideolojisine, hem milliyetçiliğe, hem de erkek egemen anlayışın ortaya çıkardığı hiyerarşik ilişkilere esaslı eleştirileri olan bir sosyolog 10 yıldır mahkemelerde süründürülüyor. Defalarca beraat etmesine rağmen her defasında tam da sorunlu olduğu ideolojinin taşıyıcısı unsurların müdahalesiyle yeniden yargılanıyor... Bu davanın konusu hakkaniyet olmaktan çıkmış adeta."
Evet... Pınar Selek bugün yine yargı önünde.
Aslında yargılanan Pınar Selek mi yoksa yargının kendisi mi pek belli değil...