Pasifik Okyanusu'ndaki ada-devlet "Papua Yeni Gine"nin Madang kentinden dünyaya duyurulan yamyamlık olayı, bu kötü beslenme tarzını yine gündeme soktu.
6.2 milyon nüfuslu bu ülkede 841 farklı dil konuşuluyormuş.
Bu ülkenin kuzey batısındaki kıyılarda insan eti yemeyi ibadet olarak kabul eden ve üye sayısı bini bulan bir yamyam mezhebi varmış.
Papua Yeni Gine'de yayımlanan "The Nation" gazetesinin haberine göre, son olarak yedi kişiyi pişirip yedikleri iddiasıyla 29 kişi gözaltına alınmış.
Evren boyutunda dünyanın bir nokta kadar küçük olduğunu hepimiz hissederiz. Ama bu küçük dünyanın ne kadar büyük olduğunu da, bu tür haberleri duyunca anlarız.
Allah saklasın... Bir okyanus adasında tatil yapmak için Papua Yeni Gine'ye gitseniz ve bu sırada yamyamların ellerine düşseniz ne yapardınız?
Suriye'de rejime muhalif olmak kadar zor bir durum olmaz mıydı bu?
Yamyam fıkraları
Bir grup Antepli hemşeriyle yaz güneşi altında ve bir gulet güvertesinde bu konuyu konuşuyorduk.
Hemen yamyam fıkraları gündeme geldi.
Şöyle fıkralar anlatıldı:
Yamyamlar çeşitli coğrafyalardan insanları fırına koyup pişiriyorlarmış.
Bir kurban saatlerce fırında pişirilmiş. Artık pişmiştir diye fırın kapağını açmış yamyamlar. İçerideki adam "Kapağı kapatın, cereyan yapıyor" diye bağırıp, azarlamış yamyamları.
Meğer bu kişi yazın gölgede sıcaklığın kaynatıcı düzeylere çıktığı Antalya'danmış.
Sarımsakları yiyormuş
Bir başka fıkrada da, yamyamlar ele geçirdikleri bir kişiyi altında ateş yanan kazana koymuşlar. Çeşitli sebzelerin suda yüzdüğü kazanda kaynatılan adamın başına, yamyam aşçı arada bir tahta kaşıkla vuruyormuş.
Yamyamların şefi, bu durumu görüp "Neden adamın başına tahta kaşıkla vuruyorsun" diye sormuş.
Aşçı da "Ne yapayım yani, adam kaynarken bir yandan da sudaki sarımsakları yiyor" demiş.
Bu fıkrayı anlatan hemşerim "Bu adam Antepliymiş" diye ekledi.
İnsanlar acaba neden hemcinslerini yer ki?
Beşar Esad'ın yaptığı gibi sadece öldürmekle yetinseler olmuyor mu?
Papualı yamyamlar insan eti yedikleri zaman vücutlarının kurşun geçirmez olduğuna inanıyorlarmış.
İnsanlardan bıkmış
Bu konudaki bir fıkrayı belki sizler de duymuşsunuzdur.
Bir yamyamı normal bir lokantada yemek yerken görenler "Ne işin var burada" diye sormuşlar.
Normal lokantada yemek yiyen yamyam "İnsanlardan bıktım" diye cevap vermiş.
Buna benzer bir fıkrada da kazanda kaynatılan turiste yamyam aşçı "Senin adın soyadın ne" diye sorar.
Pişirilen turist bu soruya sinirlenir, "Benim adımdan sana ne diye" diyerek tepki gösterir.
Bu cevap yamyam aşçıyı da sinirlendirir...
"Senin adını soyadını bilmezsem şefin yemek listesine ne yazacağım" diye bağırır pişirilen turiste...
Heredot'tan bir olay
Papua Yeni Gine'deki yamyamların haberlerini okurken, geçen hafta kaybettiğimiz Güngör Dilmen'in "Canlı Maymun Lokantası"nı yine hatırladım.
O lokantada maymun bulamadıkları için Batılı turistlerin sofrasına bir insan getirmişlerdi...
Bodrumlu ((Veya Halikarnaslı) Heredot da "Tarih"inde de böyle bir olayı anlatır.
Anadolu krallarından biri komşu krallığı basıp, komşu kralı esir eder. Akşam galip kral esir kralı yemek sofrasında ağırlar. Yemek bitince de esir krala "Yediğin yemek oğlunun etinden yapılmıştı" der.
Siz siz olun, tatil yapacağınız mekanları önceden iyice inceleyin.
Papua Yeni Gine'ye sakın gitmeyin.