Aslında Başbakan Erdoğan'ın ve bakanlarının gelecek seçimlerde daha fazla başarılı olmak için icraat yapmaları, pek gerekli değil.
Çünkü içine girdiğimiz "Bilişim Çağı"nda iktidarların icraatının daha etkin denetlenmesini ve yönetimlerin şeffaflaşmasını beklerken, tam tersi bir durum gerçekleşti.
Kendinizi Başbakan Erdoğan'ın yerine koyun.
Her sabah yazılı basında ve sosyal medyada neler var, diyerek, gündemi yakalamaya çalışıyorsunuz.
Ama gerçek gündemin maddeleri yerine, karşınıza birbirlerine her konuda çakan farklı siyasal eğilimdeki insanların dalaşmaları çıkıyor.
Gündemden kaçışlar
Bunları izlemek tabii ki ilgi çekici.
İsimleri bilinen ve kendilerince düşünce üreten odaklar biçiminde kabul edilen bu isimler, nezaket ve görgü kurallarını hiçe sayarak hemen her konuda birbirlerini öylesine aşağılıyorlar ki, onlar için ekonominin istikrarının da, Kürt sorununa kalıcı ve demokratik çözüm üretmenin de, alt ve üst yapının yenilenmesinin de fazla önemli olmadığını düşünüyorsunuz.
İşin daha çarpıcı yanı, bu tür dalaşmaların benzerleri geçmiş dönemlerde de aynen yaşanmış.
Kendilerini bir taraf olarak gören ve eli kalem tutan kesimler, aynı kavgayı veya dalaşmayı, 1950'lerde de, 60'larda da, 70'lerde de sürdürmüşler.
Değişimi ıskalamak
Tabii arada geçen zaman Türk toplumunu farklı konumlara taşımış ama dalaşanlar bunun pek farkında değil gibi.
Kişi başına ulusal gelir payı 10 bin doların üzerine çıkmış.
Türkiye bir ihracat ve turizm ülkesi olmuş.
Anadolu'nun esnafı tüccarlığa, zanaatkârı sanayiciliğe terfi etmiş.
Üniversite mezunu olmak ayrıcalıklı konum oluşturmaktan çıkmış.
THY bir dünya markası artık... Boğaz'a köprü yapmak bir yana, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayacak yapay Boğaz'ın inşası bile doğal karşılanır hale gelmiş.
Benim oğlum bina okur
Ama bütün bunlar Bilişim Çağı'nın kitle iletişim araçlarının ana ilgi alanlarında pek değil.
Her sabah "Kim kime nasıl ve nereden geçirmiş" meselesi, gündemi belirlemekte.
Ve kadük olmuş ideolojiler üzerinden çeşitlemeler yapmak hâlâ müşteri buluyor.
Özetle Başbakan Erdoğan'ın işi hem kolay hem zor.
İcraat yapmak yerine bu dalaşmalara takılıp gönül eğlendirse, hiç yorulmadan zamanını geçirebilir.
Ama bunlara kapıldığı takdirde, gelecek seçimde hali ne olur bilemeyiz.