Bir zamanlar aklına güvendiğimiz bir büyüğümüz "Tanzimat'a yön verenler Fransızca yerine İngilizce bilmiş olsalardı, siyasi kaderimiz çok farklı olurdu" demişti.
Sonuçta Fransa'nın jakoben laiklik anlayışı dahil her şeyini ve bu arada devletçi idari ve siyasi modelini de benimsedik.
Ama bu arada "Fransız kalmak" kavramı ile de, olaylara ecnebi gibi bakmak anlayışını halk söyleminde vurguladık.
Şimdi de önümüzde tarihin veya yargının karar vermesi gereken bir meselenin siyasetçiler tarafından karara bağlanmasını içeren "Fransız modeli" uygulama var.
Eğer "1915'te Osmanlı topraklarında Ermenileri hedef alan devlet eylemi soykırım değil toplu sürgündür yani tehcirdir" derseniz Sarkozy'nin imzasını bekleyen yasaya göre hapis ve para cezasına çarptırılacaksınız.
Fransız modeli
Siyaset dünyasında bu tür yaklaşımlara "Fransız Modeli" deniliyor.
Daha çarpıcı bir söylemle buna "Siyasi renk körlüğü" de deniliyor.
Yani gerçeği arayıp anlamak ve buna uygun çözüm üretmek yerine bazı renkleri hiç görmemek, bazı renkleri de başka renkmiş gibi görmek ve gerçeği aramayı da suç saymak anlamında kullanılıyor "Siyasi renk körlüğü" kavramı.
Örneğin eski Fransız sömürgelerinden gelip Fransa'ya yerleşen Kuzey Afrikalıların işsizlikleri ya da güvensizlikleri söz konusu olduğunda onların farklılıklarına bakmamaktır bu modelin özü.
Veya İslam inancına sahip insanların davranışlarının suç sayılıp, yasaklanması da bu modelin özelliklerindendir.
Onların kökenleri, gelenekleri, inançları ile diğer Fransızlardan farklı olduklarını söylemek Fransız yasalarına göre "Irkçılık"tır, suç oluşturan fiilidir.
Model farklılıkları
"Amerikan modeli" ile "Fransız modeli" arasındaki farkın bir yansıması şu olabilir. Amerika'daki siyah derililerin geri bırakılmışlıkları, ırk ayrımının varlığını sorgulayan platformlarda bir medeni haklar sorunu olarak tartışılmış ve sonunda reformlar yapılmıştı.
Fransa'daki Afrikalı göçmenlerin içinde bulundukları eşitsizlikleri ırk ayrımı açısından ele alırsanız, ceza kanunlarının müeyyideleri ile karşılaşırsınız.
Sonuçta bu siyasi renk körlüğü yüzünden hem bu sorun çözümlenmez, hem de çözüm polisiye tedbirlerle aranır.
Mesela Amerikan topraklarında doğan bir kişi, otomatik olarak Amerikan vatandaşı sayılır.
Şikeye çözüm
Fransa topraklarında Fransız olmayan ana-babadan doğan bir kişinin Fransız vatandaşı olması içinse ergenlik çağında vatandaşlık başvurusu yapması gerekir.
Fransa'da kaç yıl yaşarsanız yaşayın yabancısınızdır. Amerika ise göçmenler ülkesidir. Fransız modelini siyasi renk körlüğünü daha somut bir örneklerle bize taşımayı deneyelim.
Örneğin şu anda Türkiye'de gündemin yoğun tartışmalara sebep olan konularından biri de "Futbolda şike" değil mi?
Bu sorunu Fransız Modeline uygun çözmenin yolu "Futbolda şike var demek suçtur" içerikli bir yasa çıkartmak olabilir.