Uluslararası ilişkilerde "Stratejik İttifak" denilince akla öncelikle gelen İngiltere-Amerika birlikteliğidir.
Son yüz yılda bu stratejik ittifak dünyaya yön vermiştir.
Amerika Birleşik Devletleri iki dünya savaşında da İngiltere'nin yanında yer almıştır.
Son dönemde de İngiltere Başbakanı Thatcher ile ABD Başkanı Reagan'ın derin işbirliği sonucu ideolojik düşman Sovyetler Birliği çökertilmiştir.
Bu stratejik ittifakı tarih boyutunda değerlendirdiğinizde, gerek İngiltere gerekse ABD açısından aktifler hanesine yazılabilecek önemli kazanımları görürsünüz.
Neticede Londra'nın siyaset ustaları İngiliz İmparatorluğu'nun yerine Amerikan İmparatorluğu'nu ikame etmişlerdir.
Londra, Washington'un çıkarlarını kendi çıkarları gibi gözetmiştir.
Dünya siyasetini etkileyecek önemdeki hiçbir sorunda bu iki ülke birbirlerine ters düşmemişlerdir.
İsrail ve Amerika
"Stratejik İttifak"a bir diğer örneği ABD-İsrail birlikteliğinden verenler de vardır.
Ancak çok farklı ve tek yönlü bir ilişkidir ABD-İsrail Stratejik İttifakı...
Gerçekten de İsrail'in kurulduğu günden bu yana ABD hep bu ülkenin yanında olmuştur.
Ama aynı durum İsrail için söz konusu değildir.
İsrail ABD'yi Ortadoğulu müttefiklerinden kopartacak her adımı çekinmeden atmış ve her seferinde de Washington'un kayıtsız şartsız desteğini istemiştir.
Bu konuda da ABD siyasetindeki, ekonomisindeki ve medyasındaki "Yahudi lobisi"ne güvenmiştir İsrail.
Şimdi yine aynı durum sergilenmekte.
Amerikan vetosu mu?
İsrail'in "Filistin Devleti"ne karşı tutumu ve "Gazze Faciası"nı sürdürmesi, bu hafta Birleşmiş Milletler'de yeniden tartışılacak.
İsrail bu konuda yine Güvenlik Konseyi'ndeki "ABD vetosu"na güveniyor.
Ancak bu kez ABD'de eskisinden farklı eğilimlerin de oluşmaya başladığı görülüyor. Mesela ABD'nin de araya girmesine ve ısrarına rağmen İsrail Hükümeti'nin Mavi Marmara için Türkiye'den özür dilemesinin ve sonunda Türkiye ile İsrail ilişkilerinin kopma noktasına gelmesinin yükünü yine Amerika mı üstlenecektir?
Ya da Arap Baharı'nın Mısır-İsrail diplomatik krizine dayanmasının sorumlusu da ABD mi olacaktır?
Birleşmiş Milletler üyesi 126 ülkenin tanıdığı Filistin devletinin BM'de Amerikan vetosu ile yok sayılması, Irak ve Suudi Arabistan'da bile Washington'u hangi konuma düşürecektir?
Koalisyon hesapları
İsrail Başbakanı Netanyahu'yu koalisyon ortağı Lieberman'ın fanatikliğine teslim eden iç politika hesapları, bakalım Amerikan İmparatorluğu'nu da beraberinde Ortadoğu'da siyasi iflasa sürükleyecek mi?
Kısacası Washington "Stratejik ortak" kavramını değerlendirirken İngiltere ile İsrail'i birbirlerine karıştırmamalıdır.
Kötü ortaklar hem belaya sürükler hem düşman kazandırır insanlara da, devletlere de.