Dünyanın hiçbir kentinin parkında komitelerin heykelleri yoktur.
Hep tek adamların heykelleri vardır.
"Lider" olgusu sade otoriter rejimlerde değil çoğulcu demokrasilerde de ağırlıklı bir gerçektir.
Türkiye'nin siyasal yaşamında ise bu olgu, Osmanlı'dan kalma "Padişah"la karıştırılarak, daha da ağırlıklı konuma dönüşmüştür.
Atatürk devletle özdeşleşmiştir.
Daha sonra İsmet İnönü'süz bir Türkiye'nin düşünülmesi imkânsız olmuştur.
1970'li yılların sonunu, yani 12 Eylül 1980 askeri müdahalesine dayanan dönemleri hatırlayın.
Süleyman Demirel'le Bülent Ecevit'in birbirleri ile uzlaşmasız kavgalarını demokrasinin doğal yansıması biçiminde kabul etmez miydik?
Bu iki isim olmadan sanki Türkiye'de siyaset de olmazdı.
Özal'dan Erdoğan'a...
Oysa 1980 sonrasında Turgut Özal giriverdi siyasal yaşamımıza.
Şimdi de Tayyip Erdoğan var.
Güçlü liderlerin varlığına endeksli demokrasimizin bu son döneminde, bir başka yenilik daha var.
AK Parti veya Tayyip Erdoğan "Takım oyunu"nu da çok iyi biliyor ve uyguluyorlar.
Şu anda devletin başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hükümetin başında Tayyip Erdoğan ve TBMM'nin başında da Cemil Çiçek var.
Bir kurumun en üst üç makamına üç isim arasanız ve size bu üç isim sunulsa, onları tereddüt etmeden söz konusu makamlara atamaz mıydınız?
Abdullah Gül çalışkanlığı, siyasal deneyim birikimi, itidalli söylemleri ve defalarca halkın oyunu almış olması ile örnek ve ideal bir Cumhurbaşkanı değil mi?
Tayyip Erdoğan "Misyon"u, "Vizyon" u ve "İcraat"ı ile kendisini topluma da, dünyaya da kabul ettirdi. "Değişim" i simgeleyen bir isim artık.
Cemil Çiçek faktörü
Ve şimdi Cemil Çiçek de bu üçlünün Yasama'daki ağırlıklı ismi.
Cemil Çiçek Turgut Özal'lı yıllardan beri tanıdığım, güvendiğim, problem çözme yeteneğine sahip, siyasette denge unsuru olmayı başarmış çok deneyimli bir siyasetçi olarak TBMM yönetimine büyük katkılar sağlayacaktır...
Bu isimler dışında da "Takım"ın asları var.
Bülent Arınç da açık sözlülüğü ve mantığı önde tutan söylemleri ile takımın ağırlıklı bir ismi.
Egemen Bağış ve Ertuğrul Günay "Milli Görüş" kökenli olmayan siyasetin sentezini taşıyorlar AK Parti'ye.
Ali Babacan'ın ekonomiye hâkimiyetini artık tartışan yok.
Takım daha da güçlendi
Dışişleri Bakanlığı'nda teori ile pratiği birleştirmeyi başaran Ahmet Davutoğlu, Sağlık Bakanlığı'nda çarpıcı reformlara imza atan Recep Akdağ, her elini attığı sorunu çözmesi ile bilinen Veysel Eroğlu gibi isimler de var "Takım"da.
Yeni Bakanlar Kurulu açıklandığında AK Parti kadrolarındaki insan zenginliğini bir kez daha göreceğiz.
Mesela Muammer Güler gibi, Nabi Avcı gibi deneyimli ve değerli isimler de artık AK Parti TBMM Grubu'nun üyeleri.
Önümüzdeki siyasal krizleri ve sorunları aşmamız konusunda bu "Takım"a güveniyorum.