Şükredelim ki Türk Hükümeti, İsrail'in şu andaki hükümetinden farklı bakış açıları ile krizlere yaklaşıyor.
Eğer öyle olmasaydı şu anda Türk komandoları rehin alınan "Barış yolcuları"nı kurtarmak için İsrail topraklarında harekâta başlamış bulunabilirlerdi.
Veya Türk savaş gemileri savaş uçaklarının eşliğinde Gazze'ye yardım götürmek üzere Akdeniz'de ilerliyor olabilirlerdi.
Ancak Türkiye bir "Korsan devlet" değil.
Uluslararası hukuk, Türkiye'nin dış ilişkilerindeki tek araç.
Sanırım şimdi Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e neden "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" dediğini anlıyorsunuzdur.
Hatırlayın İsrail'in o zamanki Başbakanı Olmert'in Ankara ziyaretini.
Erdoğan'ın İsrail'le Suriye arasında mekik dokuyup barış görüşmelerini başlatmak için ter döktüğü günlerdi.
Ve Olmert'in İsrail'e döndüğü gün Gazze Harekâtı'nın başlatıldığını hatırlayın.
Sadece Erdoğan değil Türkiye de aldatılmamış mıydı?
İsrail'in yaptığı son korsanlık yanına mı kaldı size göre?
Şu anda Ortadoğu'da diyalog kurabilecekleri bir hükümet var mı?
Cumhurbaşkanlarının TBMM'de konuşma yapabildiği Türkiye ile de bütün bağları koptu İsrail'in.
Tek dayanakları olan Amerika Birleşik Devletleri acaba daha ne kadar Gazze'nin bir toplama kampına dönüştürülmesine ve İsrail'in "Korsan devlet" olarak hem bölge hem de dünya barışını tehdit etmesine izin verecek?
Obama da İsrail'in Beyaz Saray'a yerleştirdiği bir görevli mi yani?
Hamas'ı yasadışı olarak gören ve muhatap kabul etmeyen İsrail Hükümeti'nin şu andaki konumu Hamas'ı aratmıyor mu?
Bu meseleyi iç siyasette kullanmak isteyenlere gelince.
İzlenebilecek iki yol var. "Ama İsrail'in de haklı yanları var" diyerek çıkın meydanlara...
Yahut "Biz olsaydık İsrail'e savaş ilan ederdik" deyin.
Bakalım toplum ne kadar rağbet gösterir bu alternatif siyasetlere?