Türkiye'de siyasete yön veren aktörler, stratejileri olmayan ama taktik hamleleri gerektiğinden daha fazla olan komutanlara benziyor.
Bu aksaklık doğal olarak ülkenin iç ve dış siyasetini de etkiliyor.
Bu arada biz gazete yorumcuları da gündeme giren her taktik adımın üzerine atlayıp, bir söylediğimizin tam tersini ertesi gün yazarak, mesleğimizi icra ediyoruz.
Son olarak önümüze bir kez daha "Başkanlık sistemi" konusu atıldı.
İki gün içinde iş o noktaya vardı ki, sanki Tayyip Erdoğan Çankaya'ya "Başkan" olarak çıkmış ve Abdullah Gül de ne yapacağını bilmez halde ortada kalmış gibi yorumlar yapmaya başladık.
Mesela Ertuğrul Özkök dünkü Hürriyet'te Cumhurbaşkanı Gül'ün durumunu Amerikan terminolojisindeki "Topal Örnek" (lame duck) benzetmesine konu etmişti.
Şöyle anlatmıştı, bir işadamı arkadaşının yaptığı değerlendirmeyi:
- "Türkçeye çevirdiğiniz zaman insana hakaret gibi geliyor ama alakası yok. Amerikan başkanlık sisteminin her 4 yılda yaşadığı bir durum bu. Yeni Amerikan başkanı seçildikten sonra 4 ay kadar eski başkan görevine devam ediyor. Bu sırada eski başkan ayrılacak kişi olduğu için artık ülkeyle ilgili çok önemli kararları almaz. O nedenle yetkisini artık yeni seçilene bırakmaya hazırlanan eski başkana bu süre içinde 'Topal ördek' denir. Arkadaşım, Erdoğan'ın bu projesini açıklamasıyla birlikte şu an Çankaya'da oturan Cumhurbaşkanı'nı 'Topal ördek' durumuna düşürdüğünü söylüyor."
Erdoğan da topal ördek olmuş
Özkök bu noktadan giderek Tayyip Erdoğan'ın da artık bir topal ördek olduğunu ileri sürüp şunları yazmıştı:
"... Çankaya, geçen pazar gününden itibaren eski Çankaya değildir. O koridorlarda esen rüzgâr değişmiştir. Gözler artık, devletin günlük ve acil işlerinden çok, orada oturacak yeni 'Başkan'a çevrilmiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, artık eski Gül olmayacağına göre, acaba eski 'yol arkadaşına' bakışı nasıl olacaktır?.. O nedenle bana göre, geçen pazar günü o sözleri telaffuz ettiği andan itibaren, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı da 'lame duck'tır. Yani bir tarafıyla o da topallamaya başlayacaktır."
Düşünün ki şu anda bir paketten oluşan anayasa değişiklik metninin kaderi belli değil.
Bu metin TBMM'den çıkarsa, acaba referandumda sonuç ne olacak?
Acaba Anayasa Mahkemesi hangi safhada devreye sokulacak?
Daha sonra da bir genel seçim var önümüzde.
Acaba AK Parti tek başına Anayasa değiştirecek milletvekili sayısını yakalayıp, başkanlık sistemini de getirecek yeni bir anayasa hazırlayabilecek mi?
Bütün bu süreçleri atlayıp, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan'ı birbirlerine kuşku ile bakan iki topal ördek biçiminde sunmak için, insanın şaşkın tavuk olması gerekmez mi?
Acaba neden söyledi?
Diyelim ki Ertuğrul Özkök'ün sırtında yumurta küfesi yok.
Bakarsınız yarın Abdullah Gül'ü "Küskünlük" gerekçesine dayalı olarak istifa da ettirebilir hayal dünyasında.
Ama acaba Başbakan Erdoğan bu "Başkanlık sistemi" tartışmasını hangi hesapla bugün ortaya attı?
Acaba bu konu tartışılırken saçma sapan yorumlar yapılsın ve gerçek gündem iyice dağılsın diye mi yaptı bunu?
Aslında Amerikan kültürüne aşina olduğumuzun yarısı kadar kendi coğrafyamızın kültürüne de ilgi duysak, şu andaki siyaset çeşitlemelerini "Topal ördek" söylemi ile izah etmek yerine "Topal kumru" (Lenkfahde) usulü içinde şarkı söyleyerek anlatmaya çalışsak daha eğlenceli olurdu.