Erol Akyavaş'ı evimin duvarını boydan boya kaplayan "Miraçname" dizisi tabloları ile her gün anıyorum.
Meğer ölümünden bugüne 11 yıl geçmiş.
Akyavaş hakkındaki kitaplar ve sergilerinin katalogları kitaplığımda, sohbetlerimizin lezzeti hâlâ beynimin damağında durmakta.
Ekşi Sözlük'te Çelebi imzalı kişi Akyavaş'ı "Batıya gide gide doğuyu keşfetmiş. Derviş ressam!
Resimleri çok pahalı olmakla birlikte, Meriç'in batısında da para ettiğinden, memleketin diğer büyük ressamlarından farklılık arz eder" diye anlatmıştı.
Bilge Karasu'ya yazdığı Ağustos 1984 tarihli bir mektubun sonundaki New York'u anlatan aşağıdaki cümleleri de, bu kentte 40 yıl yaşayan Akyavaş'ın duygularını yansıtıyordu:
- "Vıcık vıcık rutubetli, fırtınalı, çok sıcak bir beton ormanı, New York. Korkunç. Vücudumun her tarafı sızlıyor, kımıldayamıyorum. Romatizma. Ve tabii yaş. İnanılır şey değil 50'yi geçtik. Hep. Bizler.
İçim hava gibi kapkara. Tarifsiz bir sızı var kalbimde."
Akyavaş'ı rahmetle ve hasretle anıyorum.