Bilmem kaçıncı ihbar mektubunda iddia edilenler keşke doğru olsa.
Bu iddialara göre "Kara propaganda faaliyeti"ni sürdürmek için bir "Bilgi Destek Grup Komutanlığı" oluşturulmuş.
Bu iddiada akla aykırı bir durum yok.
28 Şubat postmodern darbe sürecinde de "Batı Çalışma Grubu" oluşturulmamış mıydı?
Bana "İhbar mektubunda iddia edilenler keşke doğru olsa" dedirten durum, bu Bilgi Destek Grup Komutanlığı'nın gerçekleştirdiği projelere ilişkin verilerdir.
Mesela basın kuruluşlarında "kara propaganda" amaçlı yayınlar yaptırmak için 2007-2008 yıllarında tam 210 bin haber üretilip servis yapılmış.
Düşünebiliyor musunuz beyinsel üretim gücünün çapını?
Bence bütün genel yayın yönetmenleri, televizyon haber müdürleri bir araya gelip kendilerini ve kadrolarını sorgulamalıdırlar.
Haberciler utanmalı
- Bizlerin ürettiği tüm haberlerin sayısı, bu 210 bin haberle karşılaştırıldığında solda sıfır kalır.
Acaba Bilgi Destek Grubu Komutanlığı'nda çalışan haber üreticilerini bulup, bunları kadrolarımıza mı alsak? Veya haber üretimini teşvik etmek için kendimize "Genel Yayın Grup Komutanı" falan mı desek?
Bu bilmem kaçıncı ihbar mektubunda iddia edildiğine göre, Bilgi Destek Komutanlığı'nda sadece haber üretilmemiş.
Mesela 54 çeşit afişten 231 bin 326 tane basılmış, 16 çeşit bildiriden de 1 milyon 486 bin tane basılıp dağıtılmış... Takvimler, broşürler üretilmiş...
Bir de radyo ve televizyonlar için üretilen materyalin aşağıdaki dökümü var ihbar mektubunda...
- 6 cins radyo programına 535 adet, 10 cins radyo müzik paketine 233 adet, 3 cins radyo program metninin 3 adedi... Toplam 771 adet işitsel ürünün dağıtımı kara propaganda amaçlı yapılmıştır.
- 3 cins belgeselden 2 bin 278 adet, 21 video klipten bin 248, 4 senaryo metninden 4 adet olmak üzere, toplam 3 bin 530 adet görsel ürünün dağıtımı kara propaganda amaçlı yapılmıştır.
İddiaya göre Destek Grup Komutanlığı uzmanları "Radyo Müzik Paketleri" de üretmişler "Kara Propaganda" yapmak için.
Bu iddia da doğruysa acaba müzik paketlerine hangi şarkıları yerleştirmişlerdir?
Kendimize güvenelim
- Ben olsaydım güftesi Mehmet Sadi Bey'e ait olan Hacı Arif Bey'in Hüzzam şarkısını müzik yoluyla "Kara Propaganda" yapmak için paketlerden birine yerleştirirdim...
"Güzel gün görmedi avare gönlüm
Neler çekti neler biçare gönlüm
Muhabbetle serapa yare gönlüm
Neler çekti neler biçare gönlüm"
Kara propaganda yapmak için yapılan üretim faaliyeti doğru ise, Türkiye'nin yarınına dönük endişe duymamız için geçerli hiçbir sebep yoktur.
Eğer bir ülkede bir grup kendi halkına ve toplumuna karşı böylesine bir güçlü etkinliği gerçekleştiriyorsa, düşmanlara karşı kim bilir neler yapılır?
"Bu iddialar doğru mu" veya "Bunlardan Genelkurmay Başkanı'nın haberi var mıydı" sorularına adli makamlar cevap verebilir ancak.