Bir sorunla karşılaştığınız zaman bunun çözmek için kimleri ve hangi araçları kullanabilirsiniz?
Diyelim ki yangın var ve evinizde de sular kesik.
Pis sularla dolu bir kovanın içindekileri "Bunlar pis" diyerek alevlerin üzerine boca etmez misiniz?
Bu benzetmeyi tarihteki olaylara yansıtıp, bazı kişileri "Pislik" olarak nitelemek gibi bir yanlışa düşmeyelim.
Ama önce "Haydut" sonra "Kahraman" olarak nitelenip daha sonra da "Pislik" gibi görünen figürleri hiç unutmayalım. Veya devletin gücü yetmediği için kendilerinden yardım istenilen yasa dışı insanları hatırlayalım.
Kurtuluş Savaşı'nda Ankara'ya karşı isyan edenleri hatırlayalım mesela.
Mesela Yozgat'taki "Çapanoğlu" ayaklanmaları (Mayıs-Aralık 1920) Çerkez Ethem'in komutasındaki kuvvetler tarafından bastırılmış ve, elebaşlarından bir çoğu idam edilmiştir.
Çerkez Ethem'in "Resmi tarih"teki yerini biliyoruz.
Neticede o da bir "İsyancı" değil midir? Mustafa Kemal'in önderliğini kabul etmediği için "Vatana İhanet"le suçlanmış ve sonunda (Ocak 1921) İsmet (İnönü) ve Refet (Bele) komutasındaki Batı Cephesi ordusu karşısında yenilip, Yunanistan'a iltica etmiştir.
Demirci Efe kimdir?
Peki Konya'daki "Delibaş İsyanı"nı bastıran Demirci Mehmet Efe bir kanun kaçağı değil midir?
Delibaş Mehmet Ankara Hükümeti'ni tanımadığını ilan ederek çoğu asker kaçağı 500 kadar silahlı kişiyle Konya'nın Çumra nahiyesini bastı (Ekim 1920) ve ayaklanma kısa sürede Koçhisar, Karapınar, Karaman, Akşehir ve Alanya'ya kadar yayıldı. Düzenli ordunun asileri izlemesi, Kasım 1920 sonlarına kadar sürdü. Demirci Mehmet Efenin bastırma harekatının son noktası olan Isparta'ya girmesiyle 22 Kasım 1920'de Konya ayaklanması tümüyle sona erdi.
Hatırlayalım Demirci Mehmet Efe'nin öyküsünü:
1'inci Dünya Savaşı sonunda askerden kaçan ve bir çeteye sığınan Demirci Mehmet, daha sonra kendi çetesini kurup, yol kesmeye, haraç almaya başlamıştı.
Yunanlılar İzmir'e çıkıp, Aydın'ı da ikinci kez işgal edince, Demirci Mehmet Efe 200 kişilik çetesiyle 11 Temmuz 1919'da Aydın Cephesi'ndeki milli kuvvetlere katıldı. Aydın'da katıldığı bir çarpışmadan sonra Aydın cephesi Kuvayı Milliye komutanı olan Mehmet Efe, düşmana yapılan baskınlarda büyük rol oynadı. Sökeli Ali Efe'nin Denizli'de öldürülmesine kızarak Denizli'yi bastı ve pek çok kişiyi kurşuna dizdi.
Çerkez Ethem ayaklanmasında Ethem Bey'le haberleşmesi üzerine o da asi ilan edildi ve üzerine asker gönderildi. Sonradan hükümete sığınarak bağışlanan Mehmet Efe, savaş sona erince Nazilli'ye yerleşti ve ölümüne kadar sakin bir hayat yaşadı.
Amaçlar ve araçlar
Yıllarca devletin ordusu ve polisi ile mücadele eden ve "terörist" olarak nitelediğiniz kişilerle görüşmeden ülkenizin siyasal ve toplumsal istikrarını sağlamanın mümkün olmadığını anlasanız bile, onlarla görüşmeyi reddeder misiniz?
Acaba De Gaulle FLN'i, Blair Sein Fein'i neden yok saymadılar?
Ya da Saddam dün neredeydi, şimdi nerede?
Buna karşı Barzani ile Talabani Irak devleti katında dün neredeydiler, şimdi neredeler?
Önemli olan yılları ve canları kaybettiren sorunların nasıl çözülebileceğinin yollarını ve yöntemlerini bulmaktır.
"Şununla görüşmem- Bununla diyalog kurmam" diyerek yola çıkılınca, bu yol çıkmaz sokağa dönüşebilir.
Devlet PKK'ya karşı 1990'larda Hizbullah'ı kullanmadı mı ki?
"Rutin dışılık"lar savaşırken olduğu kadar barışı sağlamak için de söz konusu edilemez mi?