BUGÜN Ortadoğu'da Filistin sorunu kronik bir çözümsüzlük ile anılıyorsa, bunda Ariel Şaron'un payı çok fazladır. Sadece üç olayı hatırlayalım:
1970-90 arasında uluslararası toplumun protestolarına rağmen Batı Şeria ve Gazze'de Yahudi yerleşim yerleri kurdu. Savunma Bakanı olarak (1981-83), İsrail'in Lübnan'ı işgalini yönetti. İsrail'in müttefiki Hıristiyan milisler Beyrut'taki Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında 2 bine yakın Filistinli'yi öldürdü. Uluslararası tepkiler üzerine Şaron görevini bırakmak zorunda kaldı. Şaron, 2000'de Harem-i Şerif'i ziyaret edince Filistinliler ayaklandı, İntifada başladı... İsrail'de siyasi kriz meydana geldi ve Barak istifa etti.
Ama aynı Şaron, şu anda kalıcı bir barışı simgeleyen isim olarak ölüm döşeğinde bulunuyor. Geçen yılın şubatında Şarm el Şeyh'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la yaptığı zirvede ateşkes anlaşması ilan edildi. 17 Ağustos'ta İsrail Gazze'den ve Batı Şeria'nın bir bölümünden tek taraflı çekilme başlattı. Likud Partisi içinde bu çekilme yüzünden doğan muhalefet sonucu Şaron ayrılarak taraftarları ile Kadima Partisi'ni kurdu. İsrail'de seçimlerin 28 Mart 2006'da yapılması kararlaştırıldı.