Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Ulemaya karşı allame direnişi mi?

KAVRAMLAR

Başbakan Erdoğan "Başörtüsünü ulemaya danışmalı" demek yerine
"Başörtüsünü allameye danışmalı" deseydi buna karşı tepkiler ne şekilde olurdu acaba? Aslında her konuda olumlu olumsuz görüş açıklayan ve hatta arada bir "Artık bunlar gitmelidir" diye kararlar veren bizler ulemadan olmadığımıza göre "Allame" kavramında kendimizi bulabilir miyiz.
Aslında bana ilhamı İnternethaber.com'daki "Ulema ve medyatik allame" başlıklı yazısıyla, Fikri Akyüz verdi. Şöyle yazmıştı Fikri Akyüz:
- Evet görünen ve kışkırtılan o ki, tıpkı Turgut Özal'a atfen söylenen "Ben zenginleri severim.." cümlesi ile Necmettin Erbakan'a atfen dillendirilen "Şeriat gelecek ama bu kanlı olacak kansız mı, bilemiyorum" cümlesinin yıllardır speküle edilmesinde olduğu gibi, Tayyip Erdoğan'ın ağzından çıktığı söylenen "Başörtüsüne din uleması karar verir.." cümlesi, iflah olmaz hamakat timsalleri ve sakalet simsarları tarafından Tayyip Erdoğan'ın siyaset defterine mutlaka yazılacaktır. Ve bunu da "Ulema" nın ne olduğunu dahi bilmeyen ama kendini "Allame" sanan insanlar yapacaktır.
"Allame" kelimesi için hem Okyanus'a hem de Misalli Büyük Türkçe Sözlük'e baktım. Durum şu: Allame Arapça'daki "İlm" den ve "Allam" dan türemiş Osmanlıca bir kelime. Ortaçağ'da her şeyi bilen, disiplinler arası bilgi sahibi kişilere (Fransızcası Erudit, İngilizcesi Very Learned) allame denirmiş. "Allamelik" ise bilmişlik taslamakmış. Mesela Ahmet Hamdi Tanpınar bunu "Ayrıca toy allameliğinin genç kadını sıkmasından artık çekinmiyordu" şeklinde kullanmış cümlede.
Siz karar verin şimdi. Ulemaya karşı allamelik yapılabilir mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA