Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Tahrikçi ajan olmak giderek zorlaşıyor..

Meslek olarak provokatör ajanlığı seçseydiniz. Ya da bir sınavla bu göreve uygun görülüp, atanmış olsaydınız..
Şu dönemde mesleğinizin gereklerini yerine getirmek için neler yapmayı tasarlardınız? Herhalde artık Atatürk heykellerini tahrip etmek, onlara boya atmak fazla bir tepki doğurmaz. Çünkü bunu, bir kısmı provokatör ajan, bazıları da gerçekten meczup olan kişiler defalarca yaptı. Toplumda bu tür girişimler artık "Rejime yönelmiş tehdit" olarak görülmüyor. Atatürk heykellerine tecavüz haberleri genellikle "Yine birileri çıldırdı, zırvalamaya başladılar" şeklinde yorumlanıyor.
"Rozetlerde neden Atatürk resmi yok" veya " Sabancı Üniversitesi kampusunda Atatürk heykeli nerede" benzeri gösteriler de zıvanasından çıkmış davranışlar biçiminde algılanmakta.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın yeni brövesinde Atatürk'ün Kocatepe'deki silueti yokken, Londra'daki Madame Tussauds mumyalar müzesindeki Atatürk'ün mumdan yeni heykelini Koç Holding finanse ettiğine göre, Koç Holding artık Türk Silahlı Kuvvetleri'nden daha fazla mı Atatürkçü sayılmalı bu mantığa göre? Veya 100 milyon doların üzerinde yatırım yaparak üniversite kuran ve 1800 öğrencinin çağdaş uygarlık düzeyinde eğitim alabilmesi için her yıl 2025 milyon dolar sübvansiyon yapan Sabancı ailesi değil de, "Atatürk büstü nerede" diye gösteri yapanlar mı daha fazla Atatürk'ün ideallerine hizmet ediyor? Bir ajan provokatör olarak acaba "Başörtüsü" nü kullanmak hâlâ etkili olabilir mi? Mesela köktenci AK Parti seçmenlerini kışkırtmak için "Gördünüz işte? Sizin AK Partiniz bile bile türbanı çözmüyor" diye yayın yapsanız ve AİHM'nin türban kararı için de şöyle deseniz:
Bunların türban umurlarında değil. Avrupa istedi diye Kıbrıs'ı da verirler, türbanı da feda ederler. Hatta Yahudi sermayesine Türkiye'yi pazarlar bunlar..
Aynı anda diğer kesime de "Bu AK Partililer Arap sermayesine Türkiye'yi pazarlıyor. Bunlar bizi Arabize edecek" diyebilirsiniz.
Ama bu tür provokasyonlarınızı bütün kesimler aynı anda duyacağı için tutarsız olabilirsiniz tahrik etmek istediğiniz kitlelerin gözünde.
Türk bayrağını yakmak gibi eylemleri de geçmişte denediğiniz için başka türlü eylemler bulmanız şarttır.
Uçuk bir hocayı konuşturup "Köpek giren eve melek girmez" ya da "Rüyamda bir veliyi gördüm. Rüyamı devlete arz ederim" benzeri açıklamalar yaptırabilirsiniz. Bu şekilde hiç olmazsa birkaç tane köşe yazısında "İşte gördünüz mü" benzeri tepki yorumları da çıkartabilirsiniz.
"Bu iktidarın fonksiyonerleri alkollü içkileri yasaklıyor" dediğiniz zaman da, "Yapmayın. Eski iktidarda bir tek Tekel rakı yapardı. Şimdi kaç tane rakı markası var, kimse bilmiyor. Türkiye şarap üreticisi ülke olmadı son dönemde" diye cevap verirler size.
Acaba Şemdinli'de falan bomba mı patlatsanız bu iktidarı yıpratırsınız? Arkasından protesto gösterileri, polisle çatışan göstericiler ve sokak anarşisi gelebilir.
Ama bu tür eylemlerle iktidardan çok, sizin kendinizi sahibi sandığınız devlet daha fazla yıpranmaz mı? Kısacası tahrikçi ajan olmak da zorlaşmaya başladı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA