HEPİMİZ mahalle kahvelerindeki siyasi tartışmalara tanık olmuşuzdur. " Ben başbakan olsaydım " diye başlayan cümlelerin sonunun bazen " Trafik sorununu çözmek için, biri Eminönü' nde, biri de Karaköy' de iki şoförü sallandırırsın, gelene geçene ibret olur. Bir daha kimse kuralları çiğnemez " diye bittiğini de duymuşsunuzdur.
Oysa bazı sorunlarda bırakın çözümü, teşhis bile ne kadar zordur.
Örneğin " Kürt Realitesi "nin özünde " Bölücü Terör " olayı mı, yoksa sosyopolitik bir " Sorun " mu vardır konusunda bile birleşmek ne kadar zor, görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda, " Hızlı çözüm " konulu öneriler de havada kalıyor.
Örneğin " Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak' a girsin " diyenler, acaba bu önerileri kabul edildiği takdirde " Sorun "un bir anda çözüleceğini de düşünüyorlar mı? Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin 4. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmayı bu açıdan hatırlatmayı gerekli görüyorum:
- Rahmetli Turgut Özal bugün söylediklerimi 15 yıl önce söylemişti. Sayın Demirel ve sayın Erbakan da değişik şekilde söylemişti. Sayın Baykal da buna benzer şeyleri söyledi. Hepsi bunları konuştu. Ama bunların bir kısmı özellikle siyasetin içinde olanlar bunları inkâr eder hale geldi.
Buradan sesleniyorum; tribünlere yanlış bilgiler aktarmayın. Kaybedersiniz. Terörle mücadelede partiler üstü politika yapılır. Partiler bir tarafa konulur el ele verilir. Şehitlerin kanı üzerinden politika yapılmaz.