ÖNCEKİ akşam Bodrum'daki bir toplulukta Sosyolog Prof. Nilüfer Göle ile İbrahim Tatlıses'in diyaloguna tanık oldum.
Nilüfer Göle İbrahim Tatlıses'e şöyle diyordu:
- Amerika gibi farklılıkların kutsandığı ve çok sesliliğin egemen olduğu bir toplumda bile, Michael Jackson çoğunluk gibi olmak için rengini değiştirmeye çalıştı. Zenci kalmaktan korktu rengini beyazlatmak için uğraştı. Ama İbrahim Tatlıses, kendini değiştirmeye hiç çalışmadı. Toplum da onu kendi rengiyle sevdi, bağrına bastı.
İbrahim Tatlıses'in bu övgüye kuşkulu bir yorumla yaklaştığını duyunca hepimiz güldük.
- Yani ben hep zenci mi kaldım, dedi.
Bu sohbet böylece gece geç saatlere kadar sürdü. Bu arada cinsel gücün yitirilmesini kebapta mı, votkada mı arayacağını bilemeyen sevgili Reha Muhtar'a da bir anekdot var Tatlıses'ten.
Urfalı Bebo yaşlanmış. Çapkınlık edemez olmuş. Eliyle malum yerini işaret etmiş:
- Benimle beraber doğdu ama benden önce öldü, demiş.