Fehmi Behlil'in ölüm haberi geldi Bodrum'a. Hepimiz bir anda içimize kapandık.
Benim için Fehmi Behlil'in ölümü eski güzel günlerin de sona ermesi anlamını taşıyor.
Onu 1950'lerde Yeniköy'de Yüksel Pekiş'le nişanlandığı zaman tanımıştım. Annemle babamın Sara Hanımefendi'nin yalısından Boğaz sularına atlayıp saatlerce yüzdükleri, sonra hepimizin Rıfat Pekiş'in yalısının rıhtımında toplandığımız günlerdi. Ne Zeynep Fadıllıoğlu, ne de Rıfat Özbek doğmuşlardı. Yalı komşuları olan Melike Pekiş ve İsmet Özbek yeni evliydiler.
Hani hep "Sosyete" denilir ya. Yüksel ve Fehmi Behlil için de "Derin sosyetenin çekirdeği" diyebilirsiniz.
Fehmi Behlil beyefendiliği ile sosyetenin en saygın isimlerinden biri olarak yaşamını sürdürdü.
Onu yakından tanıyanlar Almanya'da eğitim görmüş bir mühendis olduğunu, Adanalı bir ailenin üyesi bulunduğunu bilirlerdi. Hatta rivayete göre sonra Kemal Derviş'in annesi olacak Alman hanım, Türkiye'ye Fehmi Behlil'in peşinden gelmiş. Daha sonra Rıza Derviş'in yanında sekreter olarak çalışırken onunla evlenmiş.
Yakışıklı, nazik, bakımlı, özenli bir insandı Fehmi Behlil. Yüksel Behlil'e, kızları Zeynep ve Aslı'ya, torunlarına, damatlarına başsağlığı diliyorum.