Göcek'e ilk kez gittiğimde dağlarda bir evde kalmıştık... Oradan pek çıkmadım. Birkaç sene sonra bir arkadaşımın dağda yaptığı evine gittik... Yemyeşil bir ormanın içinde olağanüstü bir yer yapmıştı. Sabaha kuş cıvıltılarıyla uyandık. Kahvaltı için köye inmeye karar verdik. İşte o zaman Göcek'e vuruldum. Önünden geçtiğimiz portakal ağaçları içindeki bir ev baştan aşağı begonvillerle sarınmıştı. O renk cümbüşüne aşık oldum, sonra da Göcekli oldum... Göcek yıllardır hayalini kurduğum ama nerede bulacağımı bilemediğim adres oldu benim için. Daha uçaktan iner inmez insanı karşılayan hava, yeşillik, portakal bahçeleri... 20 dakikalık bir yolculuktan sonra vardığınız o küçük, bozulmamış köy. Çarşısı, esnafı, kafesi, küçük mağazaları. Hepsi sadece bir cadde üzerinde. Araba yok, herkes bisikletle ya da motosikletle dolaşıyor. Sahil tarafında devasa begonvil ağaçlarının altında kahvaltı keyfi. Ve tabii muhteşem denizi... İnsana yaşamın tadını anımsatan bir yer. Hiç şikayet yok. Şimdi bu yazıyı yazarken portakal çiçeklerinin tüm köyü kaplayan kokusunu hissediyorum. Eğer sakin, huzurlu, kendinizle kalacağınız bir yer hayal ediyorsanız Göcek sizin için doğru adres.
DÜNYADAN KOPUN
Peki Göcek'te günlerinizi nasıl geçirebilirsiniz? Sabah erkenden uyanıyorsunuz... Sahilde bir yürüyüşe ne dersiniz? Eğer otelinizde kahvaltı edecekseniz, kahvenizi mutlaka sahilde ya da çarşıda için. Elinize gazetenizi ya da kitabınızı alın, bu dünyadan kopun... Her dükkana girip çıkın, sohbet edin, küçük alışverişler yapın. Marinadaki küçük kafelere uğramayı da unutmayın. Göcek'te arabaya ihtiyacınız yok. Ama yakın çevredeki yerleri de tatil planınıza dahil etmek istiyorsanız, araba kiralamanızı tavsiye ederim. Çünkü gezilecek, görülecek çok yer var. Örneğin 20 dakikada Fethiye'ye ulaşabilirsiniz. Kelebekler Vadisi'ne, Ölüdeniz'e gidebilirsiniz. Ya da Dalyan'a gidip tekne turuna çıkabilirsiniz. Biraz kaybolmak isterseniz vurun kendinizi yollara... Nereye gittiğinizin hiç önemi yok çünkü her yer sürprizlerle dolu. Sonra Günlüklü Koyu var. O da Göcek'e 10 dakika mesafede. Devasa ağaçların içinden geçip bir anda denizle karşılaşıyorsunuz. Dağların içine gizlenmiş köylere de gidebilirsiniz. Tatilinizin bir gününü, akşama doğru Fethiye'ye giderek geçirmenizi öneririm. Fethiye'deki balık haline gidin, tezgahlardan balığınızı seçin ve istediğiniz restorana geçip oturun. Lezzete ve fiyatlara bayılacaksınız. Ve akşamlar... Göcek'te kulüp, bar gibi eğlencenin dibe vurduğu yerler yok. Sahilde şahane restoranlarda yemeğinizi yiyin. D-marin içinde yer alan ve denizi kuşbakışı gören Q lounge'a da rezervasyon yaptırabilirsiniz. Göcek işte böyle bir yer. Yürüyerek, derin derin nefes alarak yaşanacak bir yer. Peki konaklama seçenekleri? Ne isterseniz var. D Resort Otel tavsiye edebileceğim bir numaralı adres. Otelde kalanlar için plaj muhteşem. Sapsarı kumlar, masmavi bir deniz ve The Breeze restoranda birbirinden leziz yemekler... Burası bütçemi zorlar diyorsanız, köyün içinde farklı seçenekler sunan pek çok otel var. Hepsi son derece keyifli.
HAYAT UYANIYOR
Burada gürültü, eğlence, kulakları sağır eden müzik falan beklemeyin. Öyle yazlık yerlerin telaşı da yok Göcek'te. Gündüzleri son derece sakin, sessiz. Akşam ise teknelerden inenlerle kalabalıklaşıyor. Ama şunu söyleyebilirim; Göcek, beklentisini bilenin tadını çıkarabileceği bir yer. Şimdi portakal çiçeklerinin kokusu tüm köyü kaplamıştır. Şimdi çocuklar okul çıkışı, omuzlarında çantalarıyla bisikletlerine binip sahile gidiyordur. Şimdi herkes yazla ilgili hazırlıklarını tamamlıyordur. Şimdi hayat yeniden uyanıyordur... Sezonu en uzun süren tatil beldesi Göcek'e nisanda da gidebilirsiniz, kasımda da... Her durumda iyi tatiller...