Hâlâ anlamadınızsa, nasıl bir dünyada yaşadığımızı...
Yeryüzünü bir ahtapot gibi sarmaya çalışan siyonizmi...
Ve "Büyük İsrail devletleri" olmasa küçük İsrail'in asla böyle zalim ve küstah olamayacağını anlayamıyorsanız...
İşte size sıcak, yeni, güncel bir gelişme...

***

Malum, bundan tam 79 yıl önce...
6 Ağustos 1945'te Japonya'nın Hiroşima şehrine Amerikalılar atom bombası attılar.
Yetinmediler...
Üç gün sonra 9 Ağustos'ta bu kez Nagazaki şehrine 40 bin kişiyi bir anda yok eden bir atom bombası daha bıraktılar...
Anlatacağım olay yeni...
Nagazaki Valisi Şiro Suzuki, anma törenlerine İsrail temsilcisini "güvenlik gerekçesiyle" davet etmedi.
Vay sen misin bunu yapan!
ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada derhal kurbanları anma töreninden çekildiler.
Neden?
Böyle barış yanlısı olunmazmış, vali yanlış yapmış...
Acı acı gülüyor musunuz?
Gerçekte atom bombası kurbanları kimsenin umurunda değil...
Japonlar mı?
Onların başlarını azıcık kaldırmalarına bile izin verilmiyor.

***

Nasıl uyutuyorlar bütün insanlığı, değil mi?
Şimdi aklıma geliyor...
Bombayı Japonya'ya taşıyıp atan uçağın pilotuna dönüşünde bir gazete sormuştu...
Ne düşündün o sırada?
Cevap, Amerikan gevşekliğine pek uygundu...
"Evdeki buzdolabının geriye kalan 175 dolarlık taksiti kafamı meşgul etti durdu" demişti pilot.

***

Japonya Başbakanı Fumio Kişida, Hiroşima'daki törenlerde bir konuşma yaptı...
Neden bahsetti dersiniz?
Atom bombasını atan ABD'den bahsetti mi sizce?
Hayır! Lafını bile etmedi.
Fakat "Rusya'nın bugün dünyayı nükleer savaşla tehdit ettiği"ni vurgulamayı ihmal etmedi...
Merak ediyorsanız, not düşeyim...
Kişida geçen yılki törende de hiç sözünü etmemişti ABD'nin...
Örtülü bir diplomatik rica veya yasak mı var, diye insan şüpheleniyor tabii.
Lakin şurası açık...
Japonya gerçekte 79 yıldır bir sömürge ülkesi...
Ekonomik gelişmişlik falan işin gösteri yanı...
Devasa bir sahne, o kadar!

***

NOT DEFTERİ
Kitlelerin hâline bir isim vermek gerekirse, kolektif var olmama deneyimi demek daha yerinde olacaktır. Seyirci ele geçirilmiştir. Editörlerin, kameramanların, medya yapımcılarının kolektif çabaları sonucu oluşan bir etkiden ibarettir her şey. (VIKTOR PELEVIN / Homo Zapiens)