Biz söylemeye kalktığımızda, "bu komplocu düşüncelerden" deyip kulaklarınızı kapatıyordunuz.
Doğrudan Birleşik Krallık Başbakan Yardımcısı'ndan, "Elektrik ve internetin uzun süreli kesintilerine karşı hazırlıklı olmalısınız" açıklaması gelince, telaşlandınız...
Dowden'ın sözleri arasında gözlerden kaçan bir cümle var; şimdi bir daha okuyup düşünelim: "Eğer dünyadan haberdar olmak istiyorsanız ama elektrik ve internet kaynağınız yoksa, nasıl haber alacaksınız?"
Ne oluyor?
Dünyada olup bitenlerden haberdar olan kitleler sıkıntı mı olmaya başladı?
***
Elektrik ve internet kesintilerine hazırlıklı olmalıyız; çünkü önümüzdeki dört ay içinde
güneşte süpersonik patlamalar olacak, bu da iletişimi etkileyecek diyorlar.
İnsan Kovid-19 patırtısını yaşayınca, ister istemez kuşkuya kapılıyor: Bütün bunlar yeni bir
"sıfırlama" projesi için hazırlık bahaneleri mi?
***
Kaç kuşak
"ilerleme" fikrine meftun insanlar olarak yetiştirildik.
Şimdi külahı önümüze koyup düşünmek zorundayız:
İlerledik, doğru ama nereye doğru ilerledik?
***
Hegemonların kurdukları düzenin sahtekârlıkları ortada ama buna aldıran, ne yazık ki pek az...
Mesela şu
Uluslararası Olimpiyat Komitesi açıklamasını ele alalım...
Demiş ki komite: "İsrailli sporcular hükümetlerinin yaptıklarından sorumlu kabul edilemez, İsrailli sporculara karşı ayrımcılığa izin vermeyeceğiz." Dikkat ediniz; sene başında "Olimpiyatlara katılacak
Rus ve Belaruslu sporcuların, hükümetlerinin
Ukrayna'daki müdahalesini destekleyip desteklemedikleri sıkı biçimde takip edilecektir" açıklaması yapan komite bu...
***
Bir gezi yürüyüşü belgeseli izliyorum...
On beş kişilik bir yürüyüşçü ekibi dere tepe dolaşıyor. Sonra kılavuzları bir noktada durup
"Bu harika manzarayı ölümsüzleştirmek için on dakika fotoğraf molası" diyor.
Malum, dere bayır yürümek artık daha çok fiziksel bir meydan okuma anlamını taşıyor.
Manzara ne peki? Gözlerimizin önünde açılan bir armağan mı?
Hayır! Fotoğraflanınca anlam kazanıyor.
Garip ama gerçek...
Belgeseli izlerken içimden soruyorum; kılavuz o fotoğraf molasını vermeseydi, ekiptekiler adamın saçını başını yolarlar mıydı?
***
Birbirinden etkileyici Filistin filmleri izlemek isteyenlere bir tavsiye:
Boğaziçi Film Festivali. 9-15 Aralık arası,
Beyoğlu Atlas Sineması.