Çocuklar öldürülmeseydi...
İsrail bombaları kundakta bebeleri paramparça etmeseydi...
Yani ortalık her zamanki aldatıcı sakinliği içinde olsaydı...
İsrail'i yıllarca "Ortadoğu'nun tek seküler ülkesi" veya "tek hakiki demokrasisi" diye alkışlamaya alıştırılmış sersemlerle ağır dalga geçerdim.
Ama çok sert ve hazin günlerdeyiz.
***
Görüyorsunuz işte!
Netanyahu neredeyse her gün ortalığa Tanah'tan kehanetler saçıyor.
Bir gün Yeşaya'nın vaadinden, bir başka gün Samuel kitabından bahsedip ordusuna çoluk çocuk katliamı için emir veriyor...
Dindar
Yahudileri dizilerde çok sık gördükleri New York tayfasından ibaret sanan bizim pek modern
"okumuşlarımız" fena halde şaşkın...
Bu konulara hiç ilgi duymamış kimi muhafazakârlar da var tabii; TV'lere çıkıp "Delilik bu, git başka Tanrı bul" gibi postmodern tepkiler veriyorlar.
***
Oysa İsrail budur.
İşin başında tarih sahnesine seküler Yahudi sömürgeciliği olarak çıkan siyonizmin eninde sonunda buraya bağlanmaması mümkün müydü?
20. yüzyılın pek ilginç Yahudi düşünürlerinden
Joseph Taubes'in ifadesiyle söylersek...
"Çünkü
İsrail'in politik mevcudiyeti henüz tamamlanmamış kıyamet üzerinedir. Kıyamet ruhunun
kaynağı Yahudi geleneği ve
düşüncesidir. İsrail, bu çağrıya itaat ile
itaatsizlik arasında gider gelir."
Bunu yazın bir kenara, dursun...
ABD'deki nevzuhur Evanjelik Hıristiyan kardeşleriyle el ele verip gözlerini bile kırpmadan kıyameti çağırırlar...
***
ABD'de bir dolu
Ortadoğu ve demokrasi araştırmaları vakıfları var, malum.
Derin ABD tarafından yetiştirilip bu vakıflara yerleştirilmiş Arap asıllı yöneticiler ise yıllardır şöyle yazıp çizerler...
Neymiş efendim,
"Ortadoğu Müslüman liderlerin dini kaprislerinin bataklığı olmuş"muş...
Lakin kimse İsrail'in dini davasından söz etmez...
Bizim buralarda da zihinler bunlarla dolduruldu, gerçekler örtüldü.
***
Şimdi masumların kanları örtüyü çekip atıyor.
Altından "kravatlı rahipler ve hahamlar"ın canavarı çıkıyor.
Bir kez daha görmezden gelirseniz, felaket kapınızı çalar.
***
NOT DEFTERİ
Ey bahtsız! Tarihinin hiçbir devrinde kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran ve düşman olmadın. Laboratuvarında aradığın, incelediğin, oyduğun, sırrını deştiğin her şey arasında ruhun yok. (PEYAMİ SAFA / Yalnızız)