Rüzgâr değil, bir tür kasırga...
Lakin durup dikkat etmezsek, haberler öylesine gelip geçiyor sanıyoruz.
Oysa hiç çaktırmadan zihinlerimizi esir alıyor, endişe duygumuzu tetikliyorlar...
Salgın ve hastalık korkusunun sıradanlaştırıldığı bir dünya tasavvuru oluşuyor.
***
Nasıl mı?***
Böyle yüzlerce haber her gün akıyor.
Sanırsınız ki, veba salgınlarıyla tarumar olan Avrupa Orta Çağ'ına benzer bir çağa girmek üzereyiz...
Sanırsınız ki, virüs gerçeğiyle insanlık ilk kez tanıştı! (Hakiki bilimsellik, medya ve bilim çevreleri tarafından rafa kaldırıldı çünkü!)
"Sağlıklı yaşam" gevezelikleriyle 40 yıl beynimizi yıkadılar...
Şimdi de "Sağlık mı? İmkânsız. Unutun bunu!" havasındalar.
Bir tür terör!
Bu global zihin yıkama operasyonuna direnmezsek, hâlimiz haraptır.
***
AVUÇLARINI YALAYACAKLAR
Muhalif partiler tarafından "sersemleştirilmiş" bir kitle var...
Sanıyorlar ki...
Türkiye sıkıntıya düşerse, enflasyon halkı zor durumda bırakırsa, onlara yeni politik kapılar açılacak...
Oysa biraz Türkiye sosyolojisini bilen biri bile şunu anlar: Avuçlarını yalayacaklar!
İnsan bir dönüp kendine bakar...
Kanaat önderleriniz ham çökelek şarkıcılar ve güldürücülerden oluşuyor.
İkonlarınızın hâli ise çok fena...
Çarpık kimliklisi, fonlanmışı, sifon çekicisi...
Biliyorum, hayat pahalılığından siyasal ekmek yiyeceğinizi sanıyorsunuz, yanılıyorsunuz.
Muhalefet gerekiyorsa, onu da halk yapacak, hiç merak etmeyin!..