Savaş umulandan uzun sürmüştü.
İngilizlerin ısrarla savaşa çağırdığı Rusya, cephede idare ediyordu ama içeride işler karışıyordu.
İçerideki huzursuzluk bütün şimşeklerin Çar'a yönelmesine neden oldu.
Sonunda 23 Şubat 1917'de Şubat Devrimi gerçekleşti. (Bolşevik Ekim Devrimi'yle karıştırmayın.) Çar Nikola günlüğüne "Çevremde korkaklık, yalan ve ihanetten başka bir şey yok" diye yazdı.
***
Pek eksantrik bir generaldi. 1905 Japon-Rus savaşından beri sivrilmişti.
Sosyalistlerden, hele hele Bolşeviklerden ölesiye nefret eden
General Lavr Kornilov...
Geçici hükümet Kornilov'u
Petrograd'daki karışıklıkları bastırmaya çağırdı.
Öyle ki, Çar Nikola'nın tahttan çekilmeden önce imza attığı son kararname Kornilov'un atanmasıydı.
Kornilov ne yaptı, dersiniz...
Birkaç gün sonra askerleriyle Çarlık ailesinin çekildiği köye gidip
Çariçe ve beş çocuğunu gözaltına aldırdı...
***
Anarşi, patırtı, ordu ile yeni hükümet arasındaki bitmez tükenmez anlaşmazlıklar derken...
1917 yazında Kornilov, 8. Ordu komutanı olarak tekrar cepheye gönderildi.
Fakat Kerenski'nin hükümeti zor durumdaydı.
Cephedeki bozgunlar hükümetin itibarını sarsıyordu; cephede kazanan tek komutan Kornilov'du.
Kerenski, aslında Kornilov'un tavırlarını hiç sevmiyordu ama çaresizdi; onu başkomutan yaptı.
***
Kornilov rahat durmadı; hükümetin destekçisi
Bolşevikler ve diğer işçi siyaseti unsurlarına karşı isyan etti.
Kerenski kararsız kaldı.
Kornilov'la birlikte Bolşeviklerin mi yoksa Kornilov'un üzerine mi yürümeliydi?
Kornilov'u görevden alıp sürgüne gönderdi.
Kornilov karara inanamadı, bunun bir "Alman oyunu" olduğunu düşündü.
Kararsızlıklar ilginçtir; herkes için kötü sonuç verir.
Hızlı anlatacak olursam...
Sonunda
Ekim Devrimi geldi.
Bolşevikler hem Kerenski'yi hem de General Kornilov'u yendiler.
Kornilov'u ve "beyaz ordu"sunu kovalayıp 1918 Nisan'ında yok ettiler.
***
Anlayacağınız...
Ben de birçokları gibi tarihten bir yaprak açayım dedim.
Ha!.. Şu da var...
Geçen gün bir arkadaşım, Wagner isyanı için "Kimse bir şey anlamadı ama anlamış gibi yapıyor" dedi.
Cevabım mı?
Böyle olayları çok sonra "tarih" anlayıp(!) anlatıyor...
***
BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN!
Değerli okurlarım, iki gün bu köşeden izinliyim.
Nasipse, bayramın üçüncü günü görüşürüz.