İyi oldu böylesi...
Artık uzun boylu siyasi mülahazalara gerek yok...
Tartışma mı?
Manasız.
Hiçbir belirsizlik kalmadı...
Şimdi şunu birbirimize, eşe dosta, çalışma arkadaşımıza, herkese ilan etmeliyiz: 28 Mayıs'ta elbette "insan olmak" kazanmalı!..
Merhametsizlik cezalandırılmalı...

***

Kafanız sakın karışmasın!..
Mülteciler meselesinin giderek bir ülke sorunu haline dönüşeceğini ilk olarak yazanlardanım.
2018'de bu köşecikte devleti uyarmıştım: "Belli oldu ki, kötülüğü derinleştirme ve toplumsal hoşnutsuzluğu yaygınlaştırma kampanyaları mülteciler üzerinden yürüyecek."
Lakin geldiğimiz şu noktaya bakın!
İkinci tur seçimine birkaç gün kala Suriyeli iç savaş mazlumlarının yıvışık pazarlıklara konu edilmesine tanık olmaktan insan olarak utanıyorum.
Bu ülkede ucuz siyaset uğruna duvarlara "Suriyeliler gönderilecek" diye yazılar yazan gençler olduğunu bilmek üzüyor beni...

***

Berraklıkta ferahlık vardır, biliyoruz.
Büyükelçilere kuklalık, terör örgütünden destek alma, FETÖ'cüleri ve HDP'yi Meclis'e taşıma misyonlarının ardından muhalefet cephesi kullandığı "alet edevat"a iç kavga kışkırtıcılığı ve merhametsizliği de ekledi.
Mülteci meselesi bu kötülüğün kaldıracı olarak kullanılıyor.
Şaşırdık mı? Hayır!
Allah memleketimizi bunlardan korusun!

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz