Şaşkınlıkla izliyoruz, değil mi?
Ne dediklerini bilmiyorlar; çıldırmış gibiler; hatta tv kanallarına bakarsanız, bazı yorumcularının sadece anlamsız sesler çıkarttıklarını işitirsiniz.
Tanıdıklarınıza bakın...
Kılıçdaroğlu'nun yüzde 60 oy alacağını bekleyen akrabalarınız da vardır, bilirsiniz.
Daha önemlisi şu ki...
Bu tayfanın neredeyse tamamı Erdoğan'ın bu kez dişe dokunur bir oy alamayacağını sanıyordu...
Yani hayal kurarken "delirmişlerdi" zaten; şimdi delilikleriyle yüzleşmek istemiyorlar.
***
Hem tek tek bireylerin, hem de geniş bir sosyal kesimin üzerini örtüp güneş geçirmeyen yoğun ve gri bir "hayal kırıklığı" bulutu...***
Peki ne olacak?***
Sosyal psikoloji alanındaki "hayal kırıklığı" üzerine araştırmalar sonuçları iki ana yola ayırıyor...
Birincisi...
Pişmanlık. ( Kötü tercihin vurgulanışı, suçu birkaç sosyal figürün üzerine atma ve hızla krizi fırsata çevirme çabası. ) İkincisi...
Ağır depresyon. ( Güçsüzlük, sosyal bitkinlik, "kahrolma" hali ve dışa kapanma.) Bakalım hangisi daha belirgin olacak?
Lakin şu nokta açık...
Bu ruh halinin politik etkileri sarsıcı olacak.
Muhalefetin mevcut kompozisyonunu 28 Mayıs'tan sonra sürdürmesine artık meftunu oldukları "büyükelçiler" bile izin vermez.
***
NOT DEFTERİ
Sen her şeyi küçük görüyorsun, dünyadaki her şeyi... Ama en çok da kendini küçük görüyorsun. ( THOMAS BERNHARD / Beton )