Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Umurlarında değil

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Öyle bir muhalefet ki...
Yalnız vatana, millete değil; akla, mantığa bile muhalefet ediyor...
Tavanı, tabanı fark etmiyor; garip iddialar, bomboş sözler havada uçuşuyor.
Erdoğan gitsin, gerekirse memleket batsın, fark etmez, kafasındaki insanları ciddiye almak zorundasınız ki, çok tatsız, çok talihsiz bir politik süreç bu...

***

Ana muhalefet lideri, "İngiltere'den 300 milyar dolar temiz para getireceğim" diye ortaya çıktı, düşünün...
Seçim reklamlarında da bu laf dönüyor.
Olacak şey mi?
Ve Kemal Bey'in çevresinden bir kişi bile "Hop, biraz ufaktan gitsek, hani!" demiyor.
Zamanında Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılıkları da yapmış "Masa"daki ortağı da çıtını çıkarmadı.
300 milyar dolar bu yahu!
Birçok küçük Avrupa ülkesinin devlet bütçesi yani...
Öyle alıp getirecekmiş...
Mümkün mü? Değil.
Ama hadi diyelim ki mümkün; peki hangi köleliğin bedeli olacak bu 300 milyar dolar?
Bir de temiz paraymış...
Gülmek gerek ama bu kadar asap bozucu bir rahatlığa gülünmez ki!
Parayı kim verecek deseniz, ses yok!
Baykal'ın kasetini "yüzleri maskeli" tiplerin getirdiğini iddia etmişti, bunlar da o türden finansçılar mı acaba?
Muhalefetin medyası da farklı değil ki...
Her konuya kılı kırk yararak yaklaştığını iddia eden Cumhuriyet Gazetesi, "300 milyar dolar getireceğim" iddiasına şu başlığı atmıştı: "Kılıçdaroğlu yol haritasını açıkladı."

***

Ya muhalefetin seçmen tabanına ne demeli?
300 milyar dolar iddiası yenilir yutulur iddia mıdır, diye sormayın sakın!
Çünkü hiç umurlarında değil...
Aday listelerinin PKK'lıları ve FETÖ'cüleri Meclis'e taşıma ihtimalini umursamayanlar, para hesabına takılacak değiller ya...
Hep yazıp çiziyorum...
Türkiye'nin en ciddi sorunu hipnoz altındaki bu kitledir.
Artık ne yaptıklarını, ne dediklerini, nereye doğru gittiklerini bilmiyorlar...

***


NOT DEFTERİ
Batı emperyalizminin tarihinde becerdiği en büyük marifet, Osmanlıları Batılılaşma fikrine yatırmaları ve bu öldürücü fikre onları gönüllü olarak koşabilmeleridir... Bu oyunun en rezil, en hayâsız biçimi de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sömürgelere bağımsızlık vermek suretinde görülmüştür. (KEMAL TAHİR / Notlar-8)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA