Doğru düzgün inşaat yapacaksın!
Çalıp çırpmadan, doğru malzemeyle...
Nasıl bir mühendislik gerekiyorsa, öyle...
Bu kadar yalın!
Yoksa korkunç bir deprem yaşadık diye bilime ve uygarlığa tapınmanın âlemi yok!
Doğa, hiçbir zaman uygarlık kadar yıkıcı ve gaddar olmuyor.
Unutuyoruz; uygarlığın enerji biriktiren "fayları" çok daha vahim.
Yeryüzünde şu an tam olarak ne kadar nükleer silah olduğu bilinmiyor; yaklaşık 15 bin silah olduğu tahmin ediliyor; içlerinde bin adedinin termonükleer olduğu düşünülürse, durumun vahameti anlaşılır.
Devletler birbirlerini "Korkmayın, büyüğünü kullanmayız, taktik nükleer silahlar neyimize yetmez!" diyerek yatıştırıyor.
Bilim mi?
Kovid-19'un bir laboratuvar kaçağı olduğu kanaati kesinleşti. Peki hiç bu konu üzerinde durduk mu? Hayır!
***
Kim daha kolay güdülüyor?***
Geçenlerde sosyal medyada gördüm; Anadolu insanının modern empati meselelerine uyan ne güzel bir geleneksel deyişi varmış: "Gendini benim yerime goy, gâvursam gâvur de!"***
Ve Cem Mehmet Eren'in şu dizelerine takıldım kaldım: "öylesine başladığımız bir aydı şubat / bir güz bir kış bir de yüzyıl geçmiş gibiydi bittiğinde..."***
Durmadan "Kendini iyi hissetmelisin, her şeye iyi tarafından bak" diyenler "iyi" değiller, emin olun!***
Büyük hamburger zincirleri menülerine yeni bir "ürün" kattılar: Patates kızartmasını dürüme sarıp veriyorlar.***
Lacivert Dergisi'nin Mart sayısında benimle üç soru, üç cevaplık bir söyleşi var. Başlığı şöyle: "Dünyada bilinen siyasetin sonuna geldik."