Ben bu satırları yazmak için klavye başına oturduğumda...
Onlar açıklamalar yapıyor, partilerinin koridorlarında koşuşturup toplantılar yapıyor, çay molalarında gazetelerde kendileri hakkında yazılanları okuyup sağa sola imalı mesajlar atıyorlardı: "Döner, dönmez, döndürmez, döndürür; siyaset diplomasidir, siyaset dinamiktir, vesaire..."
Masa tayfasından söz ediyorum...
Masada hop oturup hop kalkanlar yani...
Gitmenin, kalmanın, dönmenin sekiz taklasını atanlar...
Formülcüler, formülsüzler...
Hepsi aynı...
Yok, onlar için daha fazla dil tüketmeyeceğim bugün...
Değmez!
Instagram'dan deprem için yas tutan seçmen tabanları her şeyi unuttu; üç gündür "Masa" için yas tutuyorlar...
Görüyorsunuz.
***
Derdim insana bakmak...***
Ya da şu sarsıcı tabloya bir bakın, düşünün...***
Keşke kalmasak o yerde artık!
Bir de içimizden sarsılıp kendimize gelsek...
Başka bir "biz"den ilerlesek...
***
NOT DEFTERİ
"Kendini ifade etmek" diye bir şey artık anlamıyorum. Kendi olmak yok ama ifade etmek var; bu da bu durumda varmış gibi yapmak olmuyor mu? (ŞULE GÜRBÜZ / Zamanın Farkında)