"Kolonizasyon işi, ilmin ve tecrübenin prensiplerine göre yapılacaktır. Yeni bir medeniyet inşa edilecektir.
Dünyada yaşayan on milyon Yahudi buraya göç edince, İngiliz hükümeti sadık bir tebaya sahip olacaktır. Ayrıca buralarda istihsal edilecek her şey önce İngiltere'ye satılacaktır.
Bu da İngilizlerin gücüne güç katacaktır." Bu da ne, dediniz, biliyorum.
Öyle bir zamandayız ki...
Zihin burada, şimdi, şu gündemde duramıyor; bir "el" onu ister istemez geçmişe itiyor; yakın tarihe gönderiyor; çekmeceleri kurcalatıyor.
İyi de oluyor.
Yukarıdaki sözler mi?
Modern Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'in 24 Ekim 1902'de İngiliz Dışişleri Bakanı'na gönderdiği mektuptan bir bölüm...
***
Malum çok sert biçimde desteklediği Ukrayna'nın sınırlarının neresi olduğunu bile bilmeyen, politik müktesabatı çok tartışmalı, el çabukluğu marifet bir yolla o makama taşınıvermiş Liz Truss geçen gün "Ben büyük bir siyonistim" dedi.***
Tarih bizi çok düşündürüyor...
Şu günlerde ne çok Karadeniz'den, Rusya'dan ve hatta Kıbrıs'tan söz ediyoruz, değil mi?
Ve üstüne Liz Truss'ın o sözleri...
Peki Herzl ve arkadaşlarının Osmanlı'yı ürkütmeden Filistin'e atlama taşı olarak gördükleri yer neresiydi, hiç duymuş muydunuz?
Kıbrıs...
Dönemin Sömürge Bakanı Joseph Chamberlain sürekli uyarıyordu Herzl'i: " Sultan Abdulhamid bu zokayı yutmaz. Bir atlama tahtası olarak Kıbrıs'ta Yahudi kolonisi meselesini unut bence..."
Nerden nereye, değil mi?
***
NOT DEFTERİ
Yaşamın tüm rahatsızlıklarını, tüm düş kırıklığı durumlarını, dünyadaki tüm ezici kötülükleri kuramda ustaca hallediyor, ama uygulamada asla beceremiyordu. (THOMAS BERNHARD / Bitik Adam)