Kedim Temmuz gün ışığını gördüğü anda balkon kapısının önünde nöbet tutmaya başlar...
Kalktım, ilk iş olarak balkon kapısını açtım.
Güneş özlenmiş belli ki...
Temmuz derhal koltuğuna çıkıp beni beklemeye başladı.
Kahvemi ve tabletimi alıp yanına oturdum.
Baktım, naneler ve Antalya'dan getirttiğim biber fideleri iyi durumda.
Balkon duvarları kabarmış, oturduğum koltuk geçen kışın neminden harap olmuş, elektrikli panjur bozuk.
Amma velakin, bunları yaptırmak hiç içimden gelmiyor.
Pandemi sonrası şu çok açık: Artık "life style" heveslerine karnım tok!
***
Yıllardır dünyadan söz ediyorum, memleketten, insandan...***
Yazımı bitirdim; kahve ve çaya 40 küsur lira ödeyip çarşıda dolaşmaya çıktım.***
Arada birkaç dostla oturup lafladık tabii.
Ankara'dan gelen bir tanıdıktan siyaset dedikoduları aldım.
Onu dinlerken şu geçti aklımdan: Siyasetçiler oturup 1908-1945 arasını ders gibi çalışmalılar...
Tabii eşin dostun, akrabanın işlerine koşturmaktan vakit bulabilirlerse...
Derken...
Bir baktım ki, akşamüstü oluvermiş...
İki sene öncesi olsa, dışarıda hayat asıl şimdi başlıyor der ve şehre akardım...
En iyisi ben eve döneyim!
***
AYNA
Şüphelerimi zahmetle elde ettim; hayal kırıklıklarımsa, sanki beni ezelden beri bekliyormuş gibi, kendiliklerinden geldiler. E.M. CIORAN