Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Garp cephesinde yeni bir şey var mı?

"Harp dediğin, halk şenliklerine benzemeli. Boğa güreşlerindeki gibi çalgılı, biletli olmalı. İki memleketin siyasetçileri ve generalleri üzerlerinde banyo donları, ellerinde sopalarıyla sahaya çıkıp birbirlerine saldırmalılar. Sağ kalan galip sayılmalı. Bu, hem daha basit, hem de daha iyi. Burada onların yerine biz dövüşüyoruz." Henüz Birinci Büyük Harp yıkımını yaşayan Almanya'da yayınlandığı yıl bütün dünyada meşhur olan Erich Maria Remarque'nin romanı "Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok"tan bu satırlar...

***

Şimdi nereden aklına geldi bu, demeyin...
Çocuktum.
Kitabın annemin kitaplığındaki kırmızı ciltli halini bugün gibi hatırlıyorum.
Ara ara karıştırır, savaş sahnelerini ve perişan insanları bir film gibi zihnimde canlandırmaya çalışırdım.
Şimdi yeniden "Garp Cephesi"ne odaklandığımız günlerdeyiz ya...
Aklıma geldi...
Putin de son konuşmalarının tamamında bütün Avrupa'ya "Kendinizi aldatmayın, aslında garp cephesinde yeni bir şey yok" demeye çalışıyor sanki...

***

TV'lerde konuşup duruyoruz...
Biden şöyle, Putin böyle...
Bütün hikâye Avrupa'nın terbiye edilmesi mi?
NATO sözünde hiç durmadı ki, Putin niye dursun, demek doğru mu?
Gidiş 3. Dünya Savaşı mı?
Öyle soğuk soğuk konuşuyoruz ve ateş (henüz) bizi yakmadığı için uzman edalarla ahkâm kesiyoruz.
Ama bu arada ne oldu?
Sade insanı yine unuttuk.

***

Henri Barbusse'nin Ateş'inde de roman kahramanı, sade insanın yüzleşme halini şu sarsıcı sözlerle ortaya koyar: "Tam orada gerçeği gördüm, biz savaşırken, arkada koltuklara kurulmuş oturan bu kadar çok insan olduğunu düşünmemiştim!"
Aslında hiç bu kadar "pasifist" bir insan olmadım.
Gündelik hayatta da savaşçı ruhum dinç tuttu beni.
Her zaman milletlerin ayakta kalma azmine inandım.
Lakin...
İşte yine büyük hesapların sıradan insanların hayatlarını mahvedebilecekleri tarihsel "moment"lerden birine geldik dayandık!

***

Bir haftadır hepimiz Ukrayna uzmanıyız...
Bölgedeki dağları, bayırları bile ezberleyenlerimiz var.
Silahlar sayılıyor, yığınakların boyutu hesaplanıyor.
Fakat garip değil mi?
Bu gidişle tahıl ve petrol fiyatlarının asla düşmeyeceğini aklına getiren yok.
Düşünelim mi bunu?

***


AYNA
Kendisi hazırlıklı olan, düşmanını hazırlıksız yakalayan kazanır. SUN Zİ

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA