Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Tuzak

Hatırlayın...
Hep birlikte evlere kapandık...
Piyasayı kapattık...
Esnafa "Sen bekle, biraz sabır!" dedik...
Şehirleri, kasabaları geçtim; tarlada, bağda bile pandemi sıkıyönetimi uyguladık...
O arada "eve servis" denilen model yüzde beş yüz büyüdü. Üç, beş şirket roket gibi büyüdü, tekelleşti.
Zincir marketler "eğlence sirkleri"ne dönüştü. Dışarı gezemeyenler gidip sıkıntılarını süpermarketlerde attılar.

***

Kafamıza dank edinceye kadar işin esasını anlayamadık...
Bu uygulamalar insanların da, piyasanın da davranış kalıplarını kökten değiştirecek nitelikteydi.
Nitekim değiştik.
Bilmem fark etmeye yanaşır mısınız?
Eve getirtmenin konforu yoluyla pahalılığa alıştırıldık.
Zincir marketlere gittiğimizde de şu şok gerçekle yüzleşiyoruz: Hepsi kanka olmuşlar!
El birliğiyle "ucuzluk" denen sistemi öldürmüşler.
Şimdi gel de bu sarmalın içinden çık!
Devlet yüksek sesle "hop!" dese, marketler ve şirketler "Serbest piyasaya müdahale ediliyor" diye sızlanacaklar.

***

Bir bakın manzaraya...
Hızla büyüyüp köylerde bile şube açan ama müşterisinin şikâyetlerine zerre kulak vermeyen market zincirlerimiz oldu.
Ucuzluk mu?
Ne gezer!
Tersine, kökten pahalılık diyelim daha doğru. (Ve bu marketlerin çalışanlarına eziyeti ayrı bir konu. Onu da ele alırız.) Peki davranışlarımız ne âlemde?
Söyleyeyim...
Banka kredisiyle evine yiyecek, içecek alan var.
Aile bütçesinde ipin ucunu kaçırdık.
Daha doğrusu, ipin ucunu çekip alıverdiler elimizden...

***

2020'de ve bu yılın başında boşuna söylenip durmadım...
"Pandemiyle mücadele sadece sağlık kriterlerine dayandırılamaz, bu tuzaktır!" diye...
Öyleydi gerçekten de...
Devlet için, ekonomi için, sosyal hayat için, toplumsal huzurun sürdürülebilirliği için apaçık tuzaktı...
Tartışılacak yanı yok bu gerçeğin.
Şimdi önümüzdeki ayların en hassas, en kritik konusu pahalılık.
Üstelik tarımda ve gıdada bütün dünyada enflasyon var.
Bildiğim şu...
Gıda ve diğer zorunlu ihtiyaç maddeleri için artık radikal "iyileştirici" tedbirler gerekiyor.

***


NOT DEFTERİ
Ölüm tehdidiyle kuşatıldığında bir akrebin yaptığı gibi, sistem de kendi kendisine saldırır. Rezil olmak istemiyorsa, buna ölümle karşılık vermek zorundadır. (J. BAUDRILLARD / Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm)

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA