"İki Babil kulesi (Twin Towers) olduğunu biliyor musunuz?
Arkeologlar bu konuda gayet netler.
Yerel efsaneler, Tanrı'nın kafirleri cezalandırmak için gönderdiği bir kuyrukluyıldızın kulenin tepesine çarparak, kararmış tuğlalarla hala izleri görülebilen (gidip gözlerinizle kontrol edebilirsiniz) bir yangına neden olduğunu anlatıyor.
Ama biraz daha kuzeyde, ikinci bir kule daha vardı. Bugün geriye temel izlerinden başka hiçbir şey kalmamış.
Merdivenlerini tırmanmış olması gereken Heredot'a (MÖ. 5. Yüzyıl) göre, zamanında 91 metre yüksekliğinde ve yedi katlıymış."
***
Geçen cumartesi yeniden 2001 Eylül'üne dönüp komplo teorilerini bir daha gözden geçirmek veya "11 Eylül dünyaya ne getirdi, ne götürdü?" meselesine dalmaktansa...
Kitaplığımdan Frederic Beigbeder'in korkunç olayı anlatan "Kuzey Kulesi 107. Kat" adlı romanını çıkartıp altını çizdiğim satırları okudum.
Romanlar bazen olayların beklenmedik derinliklerine öyle bir dokunurlar ki, şaşırır kalırsınız.
Yukarıdaki satırları da romanın 219. sayfasında buldum. Sonra sustum.
***
1999 yılında dünya çok ilginç bir filmle tanıştı; Matrix.
Filmin baş karakteri Anderson "uyku"sundan uyandırılır.
İçinde yaşadığı dünyanın aslında bir simülasyon olduğunu anlar. Artık adı da değişmiş, Neo olmuştur.
Filmin hızla gelip geçen bir sahnesinde Anderson'un kimliğinin geçerliliğinin "11 Eylül 2001" olduğunu görürüz.
Ne ilginç değil mi?
Diyorum ya, zihinlerimizle "oyun hamuru" gibi oynuyorlar diye...
1 Ocak 2020'ye girişte Netflix'te birdenbire vizyona giren Messiah dizisini de böyle bir "işaretleşme/iletişim" çerçevesinde ele almalı mı? Bilemiyorum.
Ya şimdi Matrix'in 4.'sünün fragmanlarının dönmeye başlamasına ne demeli?
***
Çok değer verdiğim "Varoluşsal Tehcir" kitabının yazarı Ömer Kemal Buhari'ye tam olarak katılıyorum: 11 Eylül, uzun sürmüş "Modern Batı"dan "Yeni Batı"ya geçişin kapısıdır.
"Yaşlı nüfusuyla, doymuş pazarları ve yorgun siyasi iradesiyle" eski Batı'nın lağvediliş süreci öyle başlamıştır.
"Yeni Batı"nın bir kuruluş mitolojisi de vardır. Ona "Yeni Dünya Düzeni" diyoruz.
Üzerine daha çok yazıp çizeceğiz.
Şimdilik bunlara mim koyun!